Biz ancak bize hayran olanları can ve yürekten överiz. la rochefaucauld
almunis karacan
almunis karacan

Yaylalı Gelin

Yorum

Yaylalı Gelin

( 1 kişi )

1

Yorum

1

Beğeni

5,0

Puan

1820

Okunma

Yaylalı Gelin

Yaylalı Gelin

Saçlarına menekşeler takardı
Çiğdemler toplarken, kekik bulurken
Döndüğünde ladin, gürgen kokardı
Evine ceylan gibi sokulurken

Büyüdü, serpildi kır çiçekleri
Ve kır çiçekleri içinde gelin
Yakmaya başlarken o, yürekleri
Seçildi içinden onca güzelin

Yüzü, çiçeklerin en güzeliydi
Gülüşü, bir dalı eğdiren rüzgâr
Bakışı yürekte duygu seliydi
Yüzünden daha ak değildi karlar

Yüzünde her daim belirgin neşe,
Yanağında aynı gamzesi vardı
Ve yüzü her daim dönük güneşe,
Durmaksızın aydınlığa bakardı

Herkes sevdi onu bu şen haliyle
En nemrutu bile kalbini açtı
Güldürdü en yüzü gülmezi bile
Etrafa tümüyle aydınlık saçtı.

Dağı, taşı sevdi; otu, böceği
Gülerken delişmen taylarla gül
Kokladı her yeni açan çiçeği
Uykusunu seher rüzgârı böldü.

Belirdi kapıda bir bir talipler
Yüzü, her yiğidin kalbini çeldi
Nice mühendisler, nice tabipler
Birbiri ardınca kapıya geldi.

Bu arı güzellik, bu masumiyet
Her yağız yiğidin hayalindeydi
Bu, bir taze çiğdemdeki bekâret
Asya’ da körpe gonca halindeydi

Çabucak kapıldı bir şen rüzgâra
Bir taze fidanı sever gibiydi
Bir beyaz buluta tutulur gibi
Ve çabucak vardı bir zor karara
Kapılıp hayale gider gibiydi
Tüm hayallerini unutur gibi

Kurduğu o çılgın düşleri gibi
Büründü beyaza bir gün ansızın
Ve gitti bir gün tüm türdeşleri gibi
Düştü kollarına bir vefasızın

Adı pelesenk olsa da dillere
Kurduğu düşlerde hoyratlık yoktu
Sarılıp uyuyacağım sandığının
İçinde saklı bir sevgisi yoktu

Giderek duruldu yaylalı gelin
Yüzünde kalmadı o eski neşe
Ne bir gece vakti ayı aradı
Ne yüzünü döndü artık güneşe

Bir ağaç gölgesi de yoktu artık
Ne saçta mimoza, ne elde çiğdem
Dedi: biz birlikte ağlayacaktık
Neden geldin sevmemiştin de madem?

Aklı çocukluğunun ilk düşlerinde
Direndi bir süre yaylalı gelin
O saf masumiyet, gülüşlerinde
Kalmamıştı güllerden saf bu güzelin

İlk kez üzülmüştü, ilk kez yanmıştı
Acıyı yüzünde ilk kez görmüştü
İlk kez aldanmıştı yaylalı gelin
Bir insan onu ilk kez sömürmüştü.

Yaptığı yanlışı düşündü Asya
Acaba sevmek miydi yaptığı yanlış
Yoksa sevgisini sunduğu muydu?
Ve güvenmek miydi yaptığı yanlış
Yoksa gerçek sevgi zaten bu muydu?

Kırıldı içinde bir şeyleri Asya nın
Servi ağacının bir dalı gibi
Sevgisi kırıldı, kalbi kırıldı
Asya bir dolu kırıkla kalbi
Düşlerde kurduğu aşka sarıldı

Her adını anan aşkıdır artık
Her gülen yüzüne her şiir yazan
Her umut kalbine sargıdır artık
Temizler kanları, kalbinden sızan…

Asya umutlar toplar artık yarına
Ve yarınlar yapar umutlarına
Dönmek için eski topraklarına
Yep yeni düşlere bağlanır Asya…

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (1)

5.0

100% (1)

Yaylalı gelin Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Yaylalı gelin şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yaylalı Gelin şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
seyfi betik
seyfi betik, @seyfibetik
22.8.2010 16:33:27
Yaylalı Gelin

Saçlarına menekşeler takardı
Çiğdemler toplarken, kekik bulurken
Döndüğünde ladin, gürgen kokardı
Evine ceylan gibi sokulurken

Büyüdü, serpildi kır çiçekleri
Ve kır çiçekleri içinde gelin
Yakmaya başlarken o, yürekleri
Seçildi içinden onca güzelin

Yüzü, çiçeklerin en güzeliydi
Gülüşü, bir dalı eğdiren rüzgâr
Bakışı yürekte duygu seliydi
Yüzünden daha ak değildi karlar

Yüzünde her daim belirgin neşe,
Yanağında aynı gamzesi vardı
Ve yüzü her daim dönük güneşe,
Durmaksızın aydınlığa bakardı

Herkes sevdi onu bu şen haliyle
En nemrutu bile kalbini açtı
Güldürdü en yüzü gülmezi bile
Etrafa tümüyle aydınlık saçtı.

Dağı, taşı sevdi; otu, böceği
Gülerken delişmen taylarla güldü
Kokladı her yeni açan çiçeği
Uykusunu seher rüzgârı böldü.

Belirdi kapıda bir bir talipler
Yüzü, her yiğidin kalbini çeldi
Nice mühendisler, nice tabipler
Birbiri ardınca kapıya geldi.

Bu arı güzellik, bu masumiyet
Her yağız yiğidin hayalindeydi
Bu, bir taze çiğdemdeki bekâret
Asya’ da körpe gonca halindeydi

Çabucak kapıldı bir şen rüzgâra
Bir taze fidanı sever gibiydi
Bir beyaz buluta tutulur gibi
Ve çabucak vardı bir zor karara
Kapılıp hayale gider gibiydi
Tüm hayallerini unutur gibi

Kurduğu o çılgın düşleri gibi
Büründü beyaza bir gün ansızın
Ve gitti bir gün tüm türdeşleri gibi
Düştü kollarına bir vefasızın

Adı pelesenk olsa da dillere
Kurduğu düşlerde hoyratlık yoktu
Sarılıp uyuyacağım sandığının
İçinde saklı bir sevgisi yoktu

Giderek duruldu yaylalı gelin
Yüzünde kalmadı o eski neşe
Ne bir gece vakti ayı aradı
Ne yüzünü döndü artık güneşe

Bir ağaç gölgesi de yoktu artık
Ne saçta mimoza, ne elde çiğdem
Dedi: biz birlikte ağlayacaktık
Neden geldin sevmemiştin de madem?

Aklı çocukluğunun ilk düşlerinde
Direndi bir süre yaylalı gelin
O saf masumiyet, gülüşlerinde
Kalmamıştı güllerden saf bu güzelin

İlk kez üzülmüştü, ilk kez yanmıştı
Acıyı yüzünde ilk kez görmüştü
İlk kez aldanmıştı yaylalı gelin
Bir insan onu ilk kez sömürmüştü.

Yaptığı yanlışı düşündü Asya
Acaba sevmek miydi yaptığı yanlış
Yoksa sevgisini sunduğu muydu?
Ve güvenmek miydi yaptığı yanlış
Yoksa gerçek sevgi zaten bu muydu?

Kırıldı içinde bir şeyleri Asya nın
Servi ağacının bir dalı gibi
Sevgisi kırıldı, kalbi kırıldı
Asya bir dolu kırıkla kalbi
Düşlerde kurduğu aşka sarıldı

Her adını anan aşkıdır artık
Her gülen yüzüne her şiir yazan
Her umut kalbine sargıdır artık
Temizler kanları, kalbinden sızan…

Asya umutlar toplar artık yarına
Ve yarınlar yapar umutlarına
Dönmek için eski topraklarına
Yep yeni düşlere bağlanır Asya…







güzel şiirinizi kutlarım saygılar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL