2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2113
Okunma

bu şehir unutturmaz bana seni
tanık olmasa kaldırımları,
ağaçları, kuşları bilmese, eyvallah!
bilmese uzaktan bakanlar bizi
unutturur belki...
ama farkında kararsız adımlarımızın kaldırımlar
ağaçlar, kuşlar biliyor rengarenk ve parlak çehremizdeki heyecanı.
bu şehir unutturmaz bana seni
biliyor bekleyişimi dar sokakları
bu şehir unutturmaz bana seni, biliyorsun
biliyorsun, türkülerini seviyorum bu şehrin
sıcağını ve yabanıl düşlerini seviyorum.
yoksullarını, düşkünlerini ve isyanlarını insanlarının
sevecen tavırlarını ve ağlayarak sanki
ağlayarak bakan yanlarını
ve sonra bir sinema koltuğundan
bir ağacın arkasından
ve herhangi bir kaldırımından bana uzanan kollarını
seviyorum.
bu şehir unutturmaz seni, biliyorsun
buldukça fışkıran hatıralarımızı,
seviniyorum.
bu şehir unutturmaz bana seni, biliyorsun
biliyorsun ki acıktığım zaman doyuruyor beni kemeraltında
salaş ve kimsesiz yerleri
ve düşlerinde ihanet barındırmaması insanlarının
iki yüzlülüğü henüz yeni tanımalarını başka şehirlerdeki insanlardan
ve seviyorum biliyorsun bir bahar güneşi, gibi
mahmur ve yeni uyanmış uykusundan bir çiçek gibi
şehrin her hangi bir yerinden bana açılan gözlerini
bu şehir unutturamaz biliyorsun
ve neyle doldurabilir ki senin yerini?
bu şehir unutturur bana kendimi biliyorsun
düşlerim kadar bezgin caddeleri,
hüznüm kadar solgun parkları ve bahçeleri
umutlarım gibi aydınlık çocukları
ve senin herhangi bir adımın
ya da sözcüğün kulaklarımda bu şehirden, bu caddelerden ve bu çocuklardan
ulaşıyorsa eğer,
bu şehir unutturur bana kendimi
ve sende keşfederim tüm gerçekliğimi