0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1378
Okunma
Adam kessem
Kimse bulamaz bunca kelime arasında
Ne büyük karmaşa bu
Yolunu kaybeder en iyi iz sürücü bu hengamede
Bakır leğenlerde buğday kaynıyor
Tarhana serili damlarda kurusun diye
Ay vakti tırmık batırıyor toprağa
Şafak söküp bir an önce
Tan ağarsın diye
Ne kalabalık bir yağmur bekleyişi bu
Herkes mi aynı bulutu özlüyor
Bir ova bulsa damlar ya
Dağlar bulutları hep korkutuyor
Şahin sesleri geliyor uzaktan
Kuzgunlar leş takip ediyor
Kokusu geniz yakan bu hal
Onları bu yöne sürüklüyor
Rüzgar esse
Şem parlasa
Kamer yansa
Bir yaprak kıpırdayıp
Bir yerden bir yere yürüse
Yörükler yaylalardan inerlerken
Obalarına katsalar bu kalabalığımı da
Araya karışsam ve
Kaybolsam gök kubbenin altında bir yerlerde
Çingenelere satılsa da olur
Yok pahasına verilsin ne biliyorsa aklım
Hangi evlatlığımın peşine düşmüşüm ki
Verdiğim bu kalabalığı arkalayayım
Üç telli sazlar
Giyotinlerden kurtulmuş başlar
Zehirli sarmaşıklara bölüştürülsün daha olmadı
Ama bitsin bu telaşlı koşuşturma
Dinsin sesler
Yok olsun zamanın nalbantları
Çakmasınlar artık çivileri tam da ortama ortama
Batan battı zaten
Sızım büyük
Kadım bir şey sancılanmak
Belam kendim olduğuma göre
Hakkımdır bu ceza elbet
Ama bu kalabalık
O kaybolsun kara deliklerde
Yarısına kadar içilmiş sigaraların
Ucu yanık kağıtlarında
Yoksa bu ses
Kıyamete kadar uzar böylece