Katır sırtında
Mayınlara inat
Çay ve sigara taşırdı kaçak yüzler

Ne jandarma
Ne eşkiya
En fazla susmaktan korkarlardı

Pusulası yıldızlar
Zulası karanlık bir yoldan
Yürür dururlardı sakin ve yavaş

Her sınır taşında durup
Satır başı yaparlardı hayatları için
Her sınır başında durup
Satır taşlarını sayıyorlar şimdi

Yükleri ne pamuk
Ne tütün
Ne de başka bir madde
Onlar manayı
Zamanı çekiyorlar
Zamanı omuzlayıp
Onu taşıyorlar şimdilerde

Her mayının yerini
Ezbere bilmekteler
Sel bassa
Rüzgar esse
Yön değiştirse bir teki
Ya ölüm ıskalar onları
Ya da onlar hayatı

Her sınır taşında durup
Satır başı yapmıyorlar artık
Sınır başlarında durup
Satır taşlarını sayıyorlar
Ellerinde tuttukları
Sabır taşları tesbihlerine
Ucu ulalı
Yakası kolalı
Gömlekleri ekleyen
Kalantorlara inat
Hala dim dik ve sağlam
Çoğalarak ayaktalar

Ülkemin en nadide
En mercan
Her yanı en mümbit toprağı
Her zaman saydamlığında
Her harman sonu yorgunluğunda
Bu satır taşlarıyla doludur
Bir kum tanesi bile
Bir milletin canı eder
Bu boş bir sevda değildir
Bu ulu bir vatan şuurudur