9
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
1409
Okunma

/aşk kusur görmez, kusur örter
kendince kadrince.../
bir yol tümseğine kıvrılmış bilindik türkü
kınası yakılmış ihanetiyle
acılarında peydahladı seni
kaç sokak kaç mahalle
dolandıkça kumruların ayaklarında
yüzünün çizgisi
uzamış sakalımda ağardı
ağırdı seni sevmenin günahı
adındı seni sevmenin sevabı
silindikçe inanç dirilirdi
ya da
içimdeki tanrı affedecekti belki
kendince kadrince
sığıntı bırakır aşk
karınca duası ile yazılı
kaderi kederi
okunmuş bedeni
yolunu almış hasretin dudaklarına
yas gibi kıvrılır o an
aralanır sözler için mahrem kapısı
telaşlı ve tutsak
gerçeği değişmeye kurgulu cümleler yuvarlanır
nefreti marifet bilen dilinde
unutulacağını bile bile dirilirdi
doğrusu
anılarım bir yalan isteyecekti belki
kendince kadrince
kayıp bedenlerin arsız bekçisi gözler
yolunu gözler
süzüldükçe koynuna
baharlar
bilmem hangi şehirlere göç ederdi kuşlar
soğuktun
direndikçe intiharın sebebime
bakışların arardı korkaklığımı
bittikçe içinin gittiği aşk
hiçliğin gururu dirilirdi
aslında
ruhum gitme-kal diyecekti belki
kendince kadrince
yoksul bakışlı
isim mağduru yalnızlık kaplıyor
geçmişi ölmüş sensizliği
bir bilinmezin
bilindik hikayesi okununca gözlerinde
duvar ördüm yasına
lâyık olmak için huzuruna
döndükçe Mevlâna ateşinde aşk’la
yemin billahlar yakardı dilimi
dilimin mezarlığında
kemiksiz ruh dirilirdi
kim bilir
bedenim bir bedel isteyecekti belki
kendince kadrince