0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
981
Okunma
yiyip içip yatmak
hayata hep dibinden bakmak
bu mudur yani yaşamak
sekiz saat iş
sekiz saat uyku
sekiz saat eğlence diye bellemiştik literatürü
oysa
iş kısmını es geçiyoruz bir vakittir
nohut
bulgur
makarna
bizi bekler kapıda
yazın kıçımız güneşten yanarsa da
kışa kömür çuvalı var nasılsa
kışın uzuuuun gecelerinde ısınmaya
eğlence diye
üç çocuk arıyoruz
tek odaya sığmış nüfuslar arasında
erkek;
evinin direği
sorumluluğu büyük demek
gidip çalışacak
evine bakacak
çoluk çocuk el eline bakmayacak
diye çırpınacak aslında
boynuna yaşama ağrısı asılmış demek
nohut
bulgur
makarna torbalarının esaretinde
kömür çuvalı bekliyor oysa
yüreğini sermiş yere
kadın;
adı yere batasıca
dış kapının mendireği
dişi kuş
olmasa da olurdu aslında
hiç yaratılmasa da
öylesine dışında yani hayatın
adı yok kadının
kendi de yok gerekmedikçe
tek görevi doğurmak
evine bakmak
yoktan yaratmak
olmayanı
çocuk
evin bereketi
gülen yüzü sevdanın aslında
yokluğu bir başka dert
varlığı
yokluğundan beter
bir tane olsa çocuk
arkası yok diye ağlanır
iki karardır
ve gelecek garantiye bağlanır
üç olmalı aslında dersen
biraz daha nohut
biraz daha bulgur
biraz daha makarna
kömür
günahsa
ben bilemedim hangisi daha kötü
bulamadım bir çıkış yolu
bir kadının saçı neye zarar mesela
daha mı kötüdür çalışmamaktan
yan gelip yatmaktan
daha mı zararlıdır
genç kızlar
analar
bacılar
güzel canlar
ses verin ey kadınlar
nedir sessizliğiniz böyle
hangi dipsiz kuyulara attınız da geldiniz yüreğinizi
bu nasıl bir çelişkidir ki
savaşta birlikte
hatta en önde
açlıkta birlikte
hatta sadece sen
tarlada birlikte
hatta sarı öküzün yerine
yatakta birlikte
hatta şehvet söndürmek için sadece
ama yaşamda hiçbiryerde
evde kapı arkasında
yolda erkeğin gerisinde
iş yaşamında yeri yok
görevin
doğurmak
doyurmak
saçını süpürge etmek
ama göstermemek bir telini
zinhar şehvete düşer erkek dediğin
günaha girer
ey güzel ülkemin suskun kadınları
birleşin ve ses verin
ayağa kalkın ve direnin
gelecek sizindir
14.05.2010