1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1655
Okunma

Yedi kat gök yırtığı
Üç karanlık kuşakta
Gün katmanlara gömüldü
Serin ve ıslak bir yağmur tanesi filizlenirken yanağımda
...
Sarılsa aşk minnetiyle ince bir sızı
Durulsa dört başı mamur bilinen yangın
Deniz söküğü öpüşüyle
Kayaların dudaklarında patlardı
-çatlak-derin-tenha-
On yedi yıldız geceye parladı
Ölü mavinin şakaklarında
Öteden beriden
Konuştuk
Sessizlik sen oldu yanımda
Şimdi taş değirmen uğultusuyla
-dönüp-
Biriken yaşlarla kanat çırpıp
-duran-
Küre
Ben ne desem!
-Sevda mıdır-
İçimizde sonsuz
-Bizi esir eden-
Tüm acıları durdurup dinlenebilir misin?
-Bir süre-
Bırak...
Sorma!
Ne halimiz varsa görsün...
Olmayan ismiyle yüklendiğimiz
-Aşk de
-Nefret de
-Ya da ne dersen de
Ben bile bilmezken
Kafası karışmasın sevgilinin
Tanrının ateşten gözlerini söndürüver
Öylece uyumak istiyorum
Kanmışlığım sırıtırken
Sığınmış perdelerin hüzünlerine
Kaç ürperti battı bilmem
-Ne zaman bir sen düşse-
İçime...
Tüm kanıma inat
Kalbime aldığım yaralardan değil
Gururu+gurubu bulunamayan
Aşk kaybından gidiyorum
Gecelerin içinde...
5.0
100% (2)