Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
S / ÂYE
S / ÂYE

GÜL İLE GÜLDÂN / VAZO (2)

Yorum

GÜL İLE GÜLDÂN / VAZO (2)

( 1 kişi )

1

Yorum

2

Beğeni

5,0

Puan

2286

Okunma

GÜL İLE GÜLDÂN / VAZO (2)

GÜL İLE GÜLDÂN / VAZO (2)

Güldehân emir verdi Ruzbihân’a
Gitmesi için çömlekçi dostuna

Ruzbihân satın aldı bir sebûyu
Dışı çirkin ve de içi kopkoyu

Bu testi güldânın eski dostuydu
Huyu sahiden habîs bir sebûydu

Güldehân’ın odasına konuldu
İçine de biraz su dolduruldu

Güldehân akşam dönünce saraya
Uzaktan şöyle bir baktı sebûya

Varıp güle su döktü damla damla
Sebû da doluydu arzu ve kâmla

O esnâda onu tanıdı güldân
Selamladı onu oldukca cândan

Güldânın yanına konuldu sebû
Onu mest ediyordu güldeki bû

Âşık olduğu hâlinden âşıkârdı
Sebûnun aşkına gül bir şikârdı

Güldân anlamadı onun aşkını
Ki o mest-i aşkın bihûş şaşkını

Gül anlatamadı bunu Güldâna
Yıkamadı güvenini dostuna

Gece güldân dalmışken uykusuna
Sebû mağlûb oldu gülün bûsuna

Öpmek istedi onu habersizce
Gül de boynunu çekti sessizce

Sebû dostunu kötüledi güle
Güya aşkını getiriyordu dile

Gül emindi güldân ona dilbahte
Sebûnun anî sevdası da sahte



Her gece bülbül öterdi pencerede
Bakmadı gül, yüzüne bir kere de

Bülbül âşiyânsız ve bînevâdır
Fakat aşkı uğruna bîpervâdır

Çoğu gece orada sabahladı
Cama vura vura dertten ahladı

Kış geldi, yine ayrılmadı camdan
Gelip konardı pervaza akşamdan

Kabaran tüyleri dondu soğuktan
Gözyaşları da farksızdı boncuktan

Gül, güldânı görüyordu sadece
Sarmaş dolaştılar gündüz gece

Sebû hep kıskanıyordu güldânı
Bekliyordu hep uygun bir zamânı

Gönlünü çalmak için nazlı gülün
Hileler düşündü güldâna her gün



Güldehân çıkmıyordu gülzâra
Kırgındı babasının azârına

Akşam üsümüstü yağan karlarda
Ayak yalın dolaşmıştı odalarda

Hastalanmıştı bu yüzden bedeni
Bu idi dünkü azarın nedeni

Güldehânı sordu bâğbân tabîbinden
Güzel haberler aldı habîbinden

Kaynattırmış ıhlamur ve zencefil
Ve koydurmuş alnına ıslak mendil

Gönlü sukûnet bulmuştu bâğbânın
Akması durmuştu çesm-i giryânın

Uyumadı sönmeden yârin şamdânı
Düşünüp durdu nârin Güldehân’ı

*

Bülbül kışı geçirdi pervazlarda
Bir nigâhı muntazırdı ayazlarda

Zaten yanıyordu aşk ateşinden
Karlar eriyordu aşk güneşinden

Sebû da güle delice meftûndu
Gülün cemâli ve bûsu efsundu

Sebûnun tek muradı kâm almaktı
Ve dostundan da intikâm almaktı

Çünkü fem-i sebû hafifce yamuktu
Bu yüzden ustasına biraz buruktu

Güldânı süslemişti nakışlarla
Donatmıştı onu kıymetli taşlarla

Onun cemâline vurgundu sebû
Bilmiyordu ondaki gerçek hûbu

Güldânın dışı nakıştı rengârenk
İçi de cennet bahçelerine denk

Sebû güzellikte zâhirperestti
Fâni cemâle âşık ve sermestti

Sîretin sûrete tesîri bâriz
Sûretin sîrete tesîri ârız

Sîretin kemâli ahlâkın eseri
Sûretin cemâli Hakk’ın eseri

Bilseydi bu hakikatı sebû!
İçinde arardı hakîki hûbu

Bir gece sebû fısıldadı güle
İlk önce almadı gül onu kâle

Ey gül! gülşen-i cihânda yektâsın
Cennet güllerine katî hemtâsın

Aşkım âşikârdır sana, nâleyim
Etrafında da mâh gibi hâleyim

Nâliş-i hasrette müstağrâk oldum
Âteş-i aşkından çâkâçâk oldum

Çirkin olduğum için hep enînim
Sen de sevmeyeceksin eminim

Beni lâyık görmezsin cemâline
Değişmezsin beni, şu helâline

Gül cevap verdi, bîhûş sebûya
Değer veririm hûbtan çok huya

Güldânım, bilirsin ki, pâkderûndur
Ki o, sana güvenen can dostundur

Aşkım, gönlün zemin-i pâkindedir
Köküm onun harîm-i hâkindedir

Özümüz bir ve aynı cevherdeniz
Ben bir katreyimdir o da bir deniz

O bedendir, ben üflenmiş bir ruhum
O topraktır, bense atılmış bir tohum

Aşkım fıtratımın muktezâsıdır
Gözleri de ruhumun fezâsıdır

Ona ihânet, sermedî hüsrândır
Onsuz hayat da ebedî hicrândır

Karardı birden sebûnun âfâkı
Karardı kinden zebûnun amakı

Yine yırtamadı perde-i esrârı
Mütemâdi kaldı cemâle ısrârı

Artık gelmişti bitâb gülün hâbı
Susamıştı, kemyâb olunca âbı

Sebûdan bir damla su umdu
O da gözünü uyur gibi yumdu

Gül öfkeyle sebûyu azarladı
Gönlündeki kin ateşi parladı

Hani bana divâne dilbesteydin
Ve bana câvidâne vâbesteydin

Bilemedin gerçek aşkı ey bihûş!
Senin aşkının kıymeti beş kuruş

Aşk pazarında olmaz hiçbir müşterin
Zira sende kıymetli mal kemterin

Değişmezdin beni bir damla suya
Gerçekten sevseydin, inat o huya

Aşkın özünde yâre benzemek var
Benliğini pâre pâre ezmek var

Cânânı cânına tercih vâciptir
Terk-i cân ile terk-i cihân mûciptir

Yak hodbîn nefsini aşk âteşinde
Perestişâne gitme zevk peşinde

Aşk çiçeği hep gönüllerde açar
Kokusunu da gerdanlarda saçar

Kokladığın koku ruhumun bûsu
Ve hışırdamam da zikrimin hûsu

Peygamberin rayihâsı gül özü
Didârı da meblûl bülbül gözü

Kalbi pâk olanın bûsu dilgoşâ
Nâ-pâk olanın da çabası boşa

Güzel kokmak için nazlı cânâna
Hoş ıtırlar sürsen de her yanına

Boşadır onu teshir etmek için
Zira nahoş kokuyor habîs için

Eğer olsaydın özünde pâkrevân
Âb-ı kevser olurdu senden revân

Kelimer:
Şikâr:av
Bihûş: Baygın
Dilbahte: Gönlü yanmış
Bînevâ: Zavallı, hiçbir şeyi olmayan
Âşıyânsız: Yuvasız
Bîpervâ: Cesur
Çesm-i giryân: Ağlayan göz
Fem-i sebû: Testinin ağzı
Hûb: Güzellik
Zâhirperest: Dışgüzellik
Ârız:Geçiçi
Sîret:İç alem
Sûret: Dış
Gülşen-i cihân: Dünya bahçesi
Yektâ: Eşşiz
Hemtâ: Benzer
Nâle: Nale,inleme
Mâh:Ah
Nâliş-i hasret: Hasret inlemesi
Çâkâçâk: Yarık, çatlak
Pâkderûn: İçi temizdir
Zemin-i pâkin: Temiz yeri
Harîm-i hâk: Temiz, kutsal toprak
Zebûn: Perişan, aciz, zavallı
Amak: içi, derinlik
Bitâb: yorgun
Kemyâb: Azalmak
Dilbeste: Aşık
Câvidâne: Ebedi
Vâbeste: bağlı
Kemterin: Daha az
Dilgoşâ: Gönül açıcı
Pâkrevân:Temiz kalpli
Âb-ı kevser: kevser suyu
Pinhân: Gizli, saklı
Perestişâne: Taparcasına


Not: Bu bir dört tane farklı aşk hikayesidir. Yaklaşık olarak 350 beyittir. Ve arkası gelecek.

Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (1)

5.0

100% (1)

Gül ile güldân / vazo (2) Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Gül ile güldân / vazo (2) şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
GÜL İLE GÜLDÂN / VAZO (2) şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Can Murat
Can Murat, @canmurat
21.8.2010 03:02:48
Evet

Cidden emek verilmiş

Ve epeyce vakit ayrılmış bir çalışma

Birinci bölümde öyle

Osmanlıca ve Farsçaya biraz vakıfım

Vakıf olmayanlar için

Keşke bölerek uzun soluklu bir seri halinde yayınlasaydınız

Zira bilinmeyen anlamlar için aşağı in yukarı çık çile olur biraz

Ve ilk defa okuyanlar ve divan edebiyatına yabancı olanlar için sıkıcı gelmez

Böyle hissettim

Ve yetgin kaleminize kocaman bir tebrik ve size saygılarımı bırakarak

Ayrılıyorum sayfanızdan.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL