5
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1246
Okunma
Tohumun toprağa
Besmele ve sabırla atıldı
Kökü çok derinde
Gövdesine şiirler kazınmış
Dallarında yorgun kuşların şarkılar söylediği
Bir ağaçtan besleniyorsun
Börtü, böcek
Rüzgar ve yağmur
Dokunmasın diye sana
O ağaç
Yapraklarını geriyor üzerine
Bir nehir var
Tam karşında
Bazan sakin
Bazan derişmen
Akıp gidiyor öylece...
Sen göremiyorsun
Ama o,
Bademleşmeni izliyor uzaktan
Sessizce ve sevgiyle
Yanıtlamak için
Parmağını kaldırdığın her soruyu
Doğru bilesin diye
Ulu çınarın bilgeliğini sürüklüyor senden yana
Her zerresi ile her zaman,
İyi olduğunu bilmek istiyor
O ağaç kadar fazla seviyor bir de seni
Şehrazat’ın masallarıyla koruyor varlığını,
Gururla alıyor seni,
Suyun hafızasına
Göç günü geldiğinde
Baş ucunda kalacaklardan biri de o
Pus saatleri yolunu şaşırtır diye sana
Şırıltısını bırakıyor duyabileceğin yerlere
Ay ışığı pırıl pırılken
Gün yeni ışımakta iken
Kesilince el ayak yaşamaktan,
Bekliyor karanlıklarının dinmesini
Berine taşıyor tüm kötülükleri
Gök kuşağının renklerini sıralıyor yüzüne
5.0
100% (4)