3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
953
Okunma
al götür beni buralardan
al götür mavinin mavi olduğu göklere
al götür yeşilin yeşilce koktuğu diyarlara
yer ayır sırtında biraz daha
düşlerime
kalmasınlar öksüz
son bir yolculuk olsun keşifsiz diyarlara
al götür
kaç şehir gömdüm yüreğimin çukurlarına bilmezsin
dost hasretiyle yanan
kaç beddua var geride
kaç hasretlik
ayrılığı
yalnızlığı
sürgün yüreğimi de kıyar giderim
avuçlarımda uzak dağların kokusu var
siyah beyaz resim gibi
bir köşesine iliştiğim bu kentten
al götür
söyleyin
ağlamasın dağ gelinciği
gitmesin baharlar çocukların düşlerinden
yaprak yaprak dökülmesin umutları
alnı çatıma dayanmış
ruhsatsız kirli gülüşlerden bıktım
bulut gölgeli yüzümü bir aynaya bırakıp
gözlerim yanlış zamanlara düşmeden
akşam olmadan
son kuşlar gitmeden
yenik yarınlarımı bırakalım geride
can kırıklarıyla
al götür
kendime dönmüşüm son zamanlarda
kaldırımlarda bastığım
kendi ayak izlerimmiş
merhem bulamıyorum yaralarıma
susuyorum geceler boyu
şiire gebe sözcüklerimle
yığılmadan ömrüm paslı raylara
şehirler arasında
al götür
kaldırımlar taşımaz düşen suretimi gayrı
yosun yüzlü hüzünler gömerim
sınırı olmayan gecelere
varsın sussun şiirim
kanasın özlemler gecelerin ortasında
düşlerimi demlerim gittiğim yerde
al götür
başı boş düşünceleri geride bırakalım
yosmalar adımı sormasın
düşlerin tenhasında
düş kalemim ellerimden artık
boşluklara tutunmayalım ümitsizce
ölü canlar dirilsin esintilerinde
al götür
04.07.2007
5.0
100% (1)