Gövdesinde fark aradığımız yaşam yaslanışlarıyla
Bir deniz ararız özlemin yağmurlarına karışınca
Üşür ellerimizin okşanmamış çizgileri
Yanaklarımıza rüzgâr temas eder
Yüreğimizin kara çukurlarına
Başıboş kütükler düşer
Gönlümün tahtında
Aşk gülümser.


Seninle en doyumsuz gökkuşaklarına dokunmak
Denizler üzerinde yürüyerek ulaşmak mutluluğa
Biriktirilmiş tüm mavileri çalmak kendi içimizden
Ayyaş nidalarla sokulmak senin güvenli göğsüne
Coşkularım olmalı sevişmek yangın dudaklarında
Yürümek dikenli teller üzerinde özgür ülkelerine
Sığınmak inancının rutubetli ve zor zindanlarına
Tutunup eteklerine çocukça, seni senden dilemek.


Gel gönlümün kıl çadırlarına yar
Sular çekeyim sana kör kuyulardan
Yağmurlar yağsın geceleri üzerimize
Her yönüm sen olsan, sarsan tenine
Sokulsan gövdemin yalnız bulutlarına
Kapatsan hüznün sararmış perdelerini
Aşkın mor odalarında sarılayım sana.


Denizleri buluşturur gözlerinin elası
Kış ortasında tutuşur şiirlerimin külü
Sevda yeşerir her mevsim bahçemde
Martıların konseri bitmez denizlerimde
Bilesin ki tüm nehirler seni getirir yar
Nilüfer teninin kokusu ruhumu sarar .


Sarhoş resimler birikti aşkın albümlerinde
Uykusuz düşlerin pencerelerinde bekle beni
Sorgulama gönlümü talan eden yaban sevileri
Sana dair çığlıklar çoğalıyor gönlümün derininde
Umutların dik yokuşlarındayım tutsana ellerimi
Sevdalı bakışlarınla diksene asırlık söküklerimi.

Selahattin Yetgin