Biletçi,
ada biletçisi
Saçı ak, sakalı ak
Var ya iki ya da üç kıyafeti
Bir de işgal altındaki ege manzarası
bir de iskemlesi
bir de taşımakta zorlandığı bedeni,
Ruhunu görmedim bilmem
ama umutlu ama inatçı
5 liraya loto, 4 liradır normali
4 lirası ona,
1 lirası da “Ada” şansına

Biletçi,
ada biletçisi
Gözü ela, teni yanık
Bir kısa pantolonu var; yırtıldı yırtılacak
Bir de titrek sesi
Bedeni su toplamış, geniş kalıp
İçini görmedim bilmem,
ama sağlam ama genç
7 liraya lotonun süperi, 6 liradır normali
1 lirası da biletçiye
Hafta sonu doktora muayene olmaya gidecek

Kışın ne yapar, görmedim
Topu topu iki kere yanında
tek poğçaya kahvaltı ettim,
Bir kere de kendinden alış veriş
Lakin bilirim; yüreği büyük
Biletçi,
ada biletçisi
Kimi sayar onu,
Kimi yanından geçer selamsız, umursamadan
Var dört bir yanında insan ki bi kısmı
hayvandan beter
Ve karşısında işgal edilmiş ege denizi
Ve iki yanında sıra sıra buzlu bademler
Ve biletçi,
ada biletçisi,
giysisi, kendi yaşlı
ela gözü buğulu
Geçmişini tahmin bile edemem,
Şu anını diyebilirim,
Öle ki ismi gibi kendi de metin

Geçmişinizi hiç işitmedim,
Talih kuşuyla durumunuzu da
Fakat gidin bir gün o biletçiye
Adada yaşar,
Tezgahı işgal denizine dönük…
Çıkmaz demeyin,
Ada lotosu bu,
Şansınızı deneyin

Biletçi…
Bilet…
Bilet…
Biletçi…
O ki ruhu tam, bedeni hasta
Eldekileri satarsa,
Hafta sonu doktora gidecek