3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2068
Okunma

seviyorum seni ...
soluk almak gibi en derinden
bir dağ başında çamların kokusunda ,
ve oksijenin yogunluğunda
belki de biraz fazlasıyla içmişliğimsin
çilingir soframızda maziden kalmış bir kaç kadehi
ya da hiç içmeden sarhoşluğumsun sen benim,
kırık dökük kadehler arasında kalan
öylesine mahzun, darmadağın anılarımsın
neredesin şimdi kimbilir
hangi iklimlerdesin
gökyüzünde binlerce yıldız
hepsi ışıl ışıl , sevdaları aydınlatır kimileri
oysa ki, ben kayan yıldızların sayısını unuttum artık
bir seni unutamadım, kahretsin ...
sevgili, seviyorum seni ...
keşke hiç görmeseydim,
hiç sevmeseydim seni ; orası da ayrı mesele ya ...
o gün rastlamasaydık birbirimize,
belki ,yazmazdın o ilk kelimelerini
"merhaba"
"hava şu anda nasıl istanbul’ da?"
"güneş var mı?"
ah be canım, çok uzak iklimlerdeydik biz seninle
ama, ne bileyim işte
sevmiştim daha o anda seni
"burada hava hep kapalı hep soğuk ve puslu" demiştin
yalnız dünyama ışık olmuştun
sevgin ile yaşayabilmiştim o günleri ...
her neyse ...
zaman akıp gider
ve, geriye kalan nedir ki
işte görüyorsun , sadece iki kelime hepsi hepsi ...
seni seviyorum ...
neredesin ...
kiminlesin ...
ellerinde kimin elleri
ya da yüreğinde hangi sevda ...
bilmiyorum şu an ...
keşke diyorum işte
keşke hiç başlamasaydı
aramızda yaşanmış her ne varsa
aşk’dan yana ...
MERT YIGITCAN
maltepe istanbul
05/07 / 2010 21:53
5.0
100% (2)