12
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1481
Okunma

Irgat bir gün doğumunda,
Yere çakılıyor kurşun sözcüklerim.
Tüm haşmetiyle dilimi yakıyor,
Lâl alfabesinden harflerim.
Yazgısıyla sesleniyor bir yargıç,
Yüreğine zırh giymiş insanlara.
Anlamaları olası değil yoksa,
Doğum lekeli ruhlarıyla.
Tecrit tamtamları çalarken gece,
Sevdakar lehçeli kumpas jönler,
İbrişimden urgan örüyor,
Ayaz yemiş kadınlara,
Boyunlarınca.
İğfal edilmiş karanfil kokusu,
Kucak kucak gezerken,
Çöl hüznüne gömülüyor.
Ve ancak,
Üçüncü sayfaya layık görülüyor,
Çulsuz eşkiya bedenlerde.
Simsiyah gün doğarken sabaha,
Mezata çıkıyor darmaduman artıklar.
Esrik düzenciler yalpalatıyor mertliği,
Küfeciler taşıyor cenazeleri.
Ve ben,
Bir tekme savuruyorum
Hiç korkmadan taburesine hayallerimin.
Ay sönsün,
Namertliği gömsün.
Nevin Koçoğlu