4
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1938
Okunma
Zamanın aynasında kırılmış yüzün.
Gözlerin gittiğin zamanki renginde değil.
Bu sen misin Verda…?
Boynunda urgan izi, omuzların düşük.
Yanında değerlenirdi zaman, üstüne solardı ışıklar.
Arala dudaklarını şimdi.
Konuş biraz Verda…
Bir çocuk uykusunda büyütürdün düşlerini sen
Yeni yetme bitirimlerin fettanı.
Alnında çoğalmış karakalem resimler.
Gözünden kan damlıyor Verda…
Rüzgârın esrik bestesi,
Geri zamanların kırbaçlı zorbası
Kaldır başını yüzüme bak Verda…
Çöl güneşi kirpiğinde sürmeliydi
Saçından yangın akıyor Verda…
Sakıncalı ülkenin muhaciri idin sen.
Bozuk meşreplerin günah keçisi.
Yüreklerin en parlak yıldızı,
İllegal ellerin şehvete uzanan adresi.
Kilitli zamanlara örterdin takvimleri
Peşinde gölgendi imkânsız şehvetin salyalı dilleri.
Kaldır gözlerini yerden Verda…
II
Ütopik saklı takvimlerimin çirkef kızı.
İklimler yeşili taşımaz oldu senden sonra,
Ölümden korkmadım sensizlikten korktuğum kadar,
Gözlerim dönüş yollarının pususunda hala…
Hiç güneşe bakamadım sen gideli
Kar altında uyudum Verda…
Demek ki, tedavülden kalkmış hisleri taşıyordum
Eski bir ceketmiş sırtımdaki zenci gülüşlü çocuk
Beni dinliyor musun Verda…?
Herkes idamına rey verirken
Sen kırdın benim hayat kalemimi…
Bir sevdanın hiç kulağına değmemiş sözlerinin ertesinde…
Söyle; sana nasıl anlatayım yüreğimin derin acılarını
Ruhumu umarsızlığına peşkeş çekerek gittin…
Şimdi Verda;
Söylemediklerim içimde hicran sensizlik ağır bir kahır,
Beyhude zorluyorum onca haykırılmış sözlerin sonrasında seni…
Hatırımda hala,
Sen toplayıp valizini ve giderken,
Dağınık bozlak saçlarının rüzgârında yıkandım
Sana doğru yürüdüğüm her adımda
Sahipsiz kırgınlıklarımla yasaklandım.
Gündüzleri bile karanlık saydım Verda…
Kayıp sonlarımın vedasında sancılanıyordum yine,
Doğumsuz coğrafyalarda öksüz kaldım…
Sana çiçekler büyüttüm ardından,
Nefesimle ısıttım ayazlarda
Solgun yürek resmimiz gibi
Hicran renkli saksılarda,
Alsana Verda.
Alsana...
Faruk CİVELEK
5.0
100% (5)