Nail Yavuz
52 şiiri kayıtlı

SIZI

Nail Yavuz
  0,0 / 0 kişi ·0 beğenme · 9 yorum · 1064 okunma

SIZI






umut en güzel sokak /iki ucu açık
zorunlu izine çıkardım zalim zamanlarımı

seni dikeninden ayrı düşünemem gül

düşlerin çiçekleri solar../ ü m i d i n d e





S I Z I


bir yalanı sevmiştim / düşümde gördüğüm
tek bir sonsuz andı zamanın ötesinde
gizemli bir ödeve tutsak kılmış kendini

bir imgenin keskin yüzünde
uçuk mavi bir su damlası hayat
sevişir gibi dövüştüm
söylemin omurgasında

bahar düşmüş ellerimden
soğudu soluğum / yüzünün çıkmazlarında
dur anılarımı silme

çiçekli bir zamandır dürdüğüm/desenlerinde halının
gelseydin serecektim ömrüne
tükendi umutlar yaşamın çılgın isteğinde
s ö z s o ğ u d u

kaç beden eskitti gözlerin
kendime sarıldığım boşluk sensin
silinir mi yazgı



çileden iğne ipliğe dönmüş ipek
avuç içi kadar yürekte dünya kadar sızı.




Nail Yavuz, İzmir
Şiiri Değerlendirin
 
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
SIZI şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?

SIZI şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
6 Nisan 2007 Cuma 16:40:00
tek bir sonsuz andı zamanın ötesinde
uçuk mavi bir su damlası hayat
kendime sarıldığım boşluk sensin

bu üç dize olağanüstü güzel
14 Kasım 2006 Salı 23:55:59


''çiçekli bir zamandır dürdüğüm/desenlerinde halının
gelseydin serecektim ömrüne
tükendi umutlar yaşamın çılgın isteğinde
s ö z s o ğ u d u ''

Hep aşık yaşamak...
Hep sevdalı kalmak...
Tutkunun rengini hiç kaybetmemek...
Ulaşamamak ancak, ulaşma hayali ile yaşamak...

Hayalindeki sevgiliye kavuşmak için imgelerden bir dünya yaratmak ve yazılan şiirler ile bir ömrü tamamlamak...
Hayal ettiği sevdayı, hayal ettiği aşkı ilmek ilmek örmek, renklendirmek...

Çok sevdiğim bir şair arkadaşımın şu sözlerinin ne kadar doğru olduğunu düşünüyorum...

'' Asıl yaşam hayal ettiğimizdir, koşulların bize dayattığı değil...''





''bir yalanı sevmiştim / düşümde gördüğüm
tek bir sonsuz andı zamanın ötesinde
gizemli bir ödeve tutsak kılmış kendini ''

Bekli de en gerçeği sevdik farkında olmadan...
Belki de sadece buydu sevdanın koynunda, en gerçek yaşanılan...




''sevişir gibi dövüştüm
söylemin omurgasında ''

Sevişir gibi döğüşebilmek hayatla...
İşte insan olmanın erdemine erişmek budur...

Sevişmek ruhun bedeni teslim almasıdır...

Sevişerek döğüşmek hayatı teslim almaktır...
Hayattan bir adım önde gidebilmektir...

Nail bey çok güzel bir şiir okudum sizden ve hayatın gerçeği işte şu sözler...


''seni dikeninden ayrı düşünemem gül ''


Sevdiğimizi herşeyi ile sevebiliyor ve sevgimizi kutsal bir mabet gibi göğsümüzde taşıyabiliyorsak eğer...

Sevgi o zaman sevgi...
Aşk o zaman aşk...

Sevgilerim güzel yüreğinize Nail bey, kutluyorum...

siyah hüzün

14 Kasım 2006 Salı 22:21:42
”umut en güzel sokak /iki ucu açık
zorunlu izine çıkardım zalim zamanlarımı

seni dikeninden ayrı düşünemem gül

düşlerin çiçekleri solar../ ü m i d i n d e”

Bölüm şiire bir başlık paragrafı gibi aktarılmaya çalışılmış bir biçem denemesi olmaklığı bağlamında güzel ancak şiir boyunca belki gözden kaçan ses düşmeleri burada da oldukça fazla…fonetik aslında çalışılarak ama en fazla “kafa sesi”yle mümkün…bunun anlamı sözün/sözlerin imgelemde işlenişindedir bir çalışma masasında değil…
Söz ne zaman şiir olur; şiir ne zaman söze kaçar…bıçak sırtı…

Dizeler bana ses temellendirmesi zayıf… hani ses var ama armoni değil demek belki doğru bir ifade.
İkinci önerim hep dediğim gibi fazlalıklar özellikle “ler-lar” eklerinin şiire artık derinlik katamadığı çünkü anlam arayan şair üşendiğinde kelimeye bir “ler” eki koyunca varsın okuyan düşünsün demekte…yok böyle kolaycılık…

“zorunlu izine çıkardım zalim zamanlarımı “

böylesi zaman zaman imgelem düzeyi oldukça yüksek bir şiirde bana sorarsanız beşinci sınıf bir betimleme. Hatta fazla kullanılmış da demek yanlış değil…ve elbette “lar” eki!!!

“”umut en güzel sokak /iki ucu açık”

bu bölümün şiiri bence bu dize ve gene bence hiçbir şeye ihtiyacı yok!!!

Hele de “dikensiz gül”… ah nail! Esinlenecek başka çiçek mi kalmadı Allah aşkına şu gül biraz dinlensin artık…

”S I Z I

bir yalanı sevmiştim / düşümde gördüğüm
tek bir sonsuz andı zamanın ötesinde
gizemli bir ödeve tutsak kılmış kendini “

Bu bölümdeki son tümce “
gizemli bir ödeve tutsak kılmış kendini” özgün anlatımı ve imgesel gücü oldukça güzel hadi biraz da bir önceki tümcenin destekler tematik duruşunu alalım gerisi yine bildik!!! şarkı sözleri “bir yalanı sevmiştim / düşümde gördüğüm”…

ille de uzun uzun anlatalım derken kendimizden koptuğumuzu bir fark edebilsek…
-ki bu tuzaklara ben de çokça düşmekteyim-

“bir imgenin keskin yüzünde
uçuk mavi bir su damlası hayat
sevişir gibi dövüştüm
söylemin omurgasında “

şiirin merkezine yakışır bir tematik dörtlük ve sesi de güzel …
sözüm yok buraya…”söylemin omurgası…”


”bahar düşmüş ellerimden
soğudu soluğum / yüzünün çıkmazlarında
dur anılarımı silme “

yine bir “ler-lar” derinlik araması…
şimdi;
“bahar düşmüş elimden” dediğinizde sol eliniz cebinizde mi sanırız ve “ler” ekleyerek iki elimizin olduğunu mu anlatırız? Buna neden gerek duyarız!?.

“yüzünün çıkmazında” desek acaba “ler” hangi anlamı yahut müziği koparır şiirden? Hatta “yüzünün” deki “ün” yer belirleme eki!
Bu bölümde de “soludu soluğum”
Şiirin güzel imgelerinden…

”çiçekli bir zamandır dürdüğüm/desenlerinde halının
gelseydin serecektim ömrüne
tükendi umutlar yaşamın çılgın isteğinde
s ö z s o ğ u d u “

kimi kelimeler kelime anlamları bakımından işe yarar evet ama şiire nesir havası hatta şiiri günlük dile kaydırması bakımından kullanırken dikkat etmek gerekir…biri de “dürmek”…kullanılmamalı mı hayır elbette hayır! Ama buradaki duruşunu ve şiire katkısını tartışırım…
“çiçekli bir zaman halı deseni” acaba sırtındaki bütün yükü atmış bir betimleme değil mi? Bu sadece örneklemedir asla şairin yazı dizinini değiştirme talebim değildir. Özürledir ayrıca..

”kaç beden eskitti gözlerin
kendime sarıldığım boşluk sensin
silinir mi yazgı”
kendi şiir poetikamda “yazgı” olmadığından itiraz edemem ama kendi içinde elbette doğrudur şairin tarihsel bilinci eleştirilecek bir şey değildir.
Ve şiirin önemli bölümlerindendir bu bölüm
Dikkat edildiğinde sadeleştikçe dil, arındıkça safralarında ortaya şiir çıkınca ve çıkıyor ve ne kadar “şii” oluyor metin..

”çileden iğne ipliğe dönmüş ipek
avuç içi kadar yürekte dünya kadar sızı. “

sevgili nail dost, şiirini sadeleştirmen gerek, şu finalin güzelliğini bozacak denli uzatmaları şiirinden arındır…şiirine acıma çünkü kelimeler en ucuz malzemelerimizdir…dili dilediğin kadar eğ bük…ama ben işte bu son dizelerdeki naili istiyorum..

şarkı sözlerini ise bilinçaltımdan temizletmek için beynime format atılabilse inan her şeyimi verirdim…bu kadar kirliyiz hepimiz…

arı ve duru bir şiir arı ve duru bir sevgiden geçer…

en duru seviyle
bin şiirle kalasın sevgili nail dostum

Bürran



Nail Yavuz tarafından 11/14/2006 10:22:32 PM zamanında düzenlenmiştir.
13 Kasım 2006 Pazartesi 17:23:55

Şiirin çok keyifli ve hesaplı bir oyun olduğunu düşünen biri olarak, oyun içinde oyunun, oyunu bozacağına inanıyorum.

Fikrimi açıklarken, tarafsız değilim yani, onu belirteyim.

Ama mümkün olduğu kadar kendimden uzaklaşıp, kesme işaretine uzaktan bakmaya çalışacağım.

Bence kesme işareti bir şiirde var ise, gerçekten çok işe yaramalı. Olsa da olur olmasa da hissi veriyorsa, kesinlikle konmamalı.

nitzche'nin "...uzadı sakallarım..." adlı şiirinin finalinde şartmış mesela ve çok iyi kullanılmış bence.

Bakmak isteyenler için linki ve finali kopyalıyayım.

http://siir.roots.gen.tr/SiirGoster.html?siir=83834

"kork
a/ma
kork
ma…"

kork, korkama,kork ama, korkma... Bir taşla 4 kuş vurmuş. Kesme kullanımı böyle olmalı.

Şimdi Nail Bey'in şiirindeki kesmeleri tek tek inceleyeceğim.

Nail Bey bilir, adım adım şiirde ilerlediğimi, öyle ilerliyorum şimdi de.

"bir yalanı sevmiştim../ düşümde gördüğüm
tek bir sonsuz andı zamanın ötesinde
gizemli bir ödeve tutsak kılmış kendini"


Bu kıta bana şairin, düş ile yalanın elele verdiği bir yanılsamanın, gizemi ve cazibesini anlattığı, o yalana ya da düşe bile isteye nasıl katıldığını ya da hayata kattığını, masumiyeti koruyarak, yalan dediği şeyin altını çizip, aklayarak hatta bir başka yalana bizleri de katarak aktardığını ulaştırıyor.


Bu kıtadan kesme işaretini kaldırdığımda anlam bozuluyor mu, deneyeceğim.


"bir yalanı sevmiştim düşümde gördüğüm
tek bir sonsuz andı zamanın ötesinde
gizemli bir ödeve tutsak kılmış kendini"


Kesme atıldığında da aynı anlamı ulaştırıyor.


"umut en güzel sokak../ iki ucu açık
zorunlu izine çıkarttım zalim zamanlarımı"

Umut hakkında çok açık bir dize. Nasıl bir yulardır boynumuzda. Çekiştirip duran, sağa sola, bazen darağacında, aşağıya.

Bunu bilen birinin hayatı süzmüş dizeleri.

Yine deneme.Kesmesiz.

"umut en güzel sokak iki ucu açık
zorunlu izine çıkarttım zalim zamanlarımı"

Bence aynı anlam burada da var.


"düşlerin çiçekleri solar../ ü m i d i n d e"

Bu dizede imla hatası var. Kesme'den önce onu düzeltelim. Buradaki de bağlaç olan de, ayrı yazılmalı.

"düşlerin çiçekleri solar../ ü m i d i n d e" olmalı.

Sanırım şekil ile ilgili kaygının tuzağı bu. Her harf arasında boşluk var, buradaki hata da iki boşluk vermemekten olmuş.

Umut solar. Umut ölür. Umut ölüp, ölüp dirilir, diyeceğim bu dizeye ben.

Kesmesiz.

"düşlerin çiçekleri solar ü m i d i n d e"

Bence aynı.


"bahar düşmüş ellerimden
soğudu soluğum / yüzünün çıkmazlarında
__ dur anılarımı silme"

Bu çizgilere tamamen karşıyım. Sistem formatının bize değişik yazma imkanları vermemesinden kaynaklanan, zorlamalar sanırım bunlar.

Şiirin içine paragraf yapamıyoruz, daha küçük ya da büyük harf basamıyoruz. Şiirin şekli ile anca böyle oynanıyor, ondan bazı buluşlar yapılıyor, gibi geliyor bana.

Eğer bu şiir bir kitapta düzenlenebilse idi, sanırım o çizgiler olmayacaktı.

Benim tercihim burada da göz yormaması.


Hele bu kıtadaki kesme işareti dizeyi bozuyor bence. Anlamı değişik hissettirmemenin de ötesinde.

Çok güzel bir dize o,

"soğudu soluğum yüzünün çıkmazlarında"

Benim bir dizem vardı, "Yüzünüzü örerdi bir duvar ustası" dediğim.

Yüz böyle de tarif ediliyor işte. Sevgilinin yüzü, ruh hali, bir iki kelime ile anlatıvermek, böyle bir şey. Kendimi de övdüm arada ama itiraf edeyim, o dizemi severim. : )


Uzun sözün kısası, kesme, bu dizeyi sabote etmiş. Bütünlüğü bozmuş.

"çiçekli bir zamandır dürdüğüm/desenlerinde halının
gelseydin serecektim ömrüne
tükendi umutlar../ yaşamın çılgın isteğinde
___s ö z s o ğ u d u"


Benim tespitim şu; Nail Bey, cümleleri çok devirmiş bu şiirinde. Ciddi devrik cümleler. Ve tam da o devrik cümlelerin olduğu dizelerde kesme var.

Sanki cümleyi bu kadar devirmek içinize sinmemiş de, kesme ile destek atmışsınız, bir yandan.


Ve asıl diyeceğim.


Şiir içinde yarattığınız anlamları konuşacağımıza, kesmeyi konuşmak zorunda kaldık. Oysa şu dizelerin, anlamların derinliğine bakın bir.

"kaç beden eskitti gözlerin
kendime sarıldığım boşluk sensin
____silinir mi yazgı


çileden iğne ipliğe dönmüş ipek
avuç içi kadar yürekte dünya kadar sızı."



Tebrikler/Sevgiler ; )
enküçükiskender
20 Ekim 2006 Cuma 17:33:32
bahar düşmüş ellerimden
soğudu soluğum / yüzünün çıkmazlarında
dur anılarımı silme...
saygılarımla

20 Ekim 2006 Cuma 04:06:06
sayin ustadim

yurekten kutlarim

saygi ile
20 Ekim 2006 Cuma 02:22:41



şiirin adresine bakarmısınız ..

"umut en güzel sokak /iki ucu açık"

bir şair tabanlarını vura vura yere bu sokaktan girerse ..
bir ses titrer mi .. üşürmü sözcükler bir bakalım,


şiirin omurgasını

"uçuk mavi bir su damlası hayat" oluştururken

içinde kilim kilim döşediği
bir imgenin keskin yüzünde .. akar yüreğimden benim de bir başka yüreğinin sızısı

canlı suların zamanıydı şimdi
dikenleri tek tek ayıklanmış
ağaçlara astığım sallanan güller

diğer ucundan çıkarken sokağın
nişan aldım öldürdüm diyorum sana buz gibi bir soluğu
yolun açık olsun


tebriklerim burada
sevgilerimde



ve..sizlere diyorum ki

s ö z s o ğ u r k e n
uzaklara götürür sizi bu şair
tutun elinden,




20 Ekim 2006 Cuma 02:11:40
bahar düşmüş ellerimden
soğudu soluğum / yüzünün çıkmazlarında
dur anılarımı silme

Her Baharda aldığınız nefesleriniz sıcacık olsun,anılarınız rengarenk canlansın gözlerinizde,hiç silinmesin.Yüreğiniz o kadar güzel yazmışki her mısrası ayrı güzel.

Kutluyorum

Bahar
20 Ekim 2006 Cuma 01:44:12
insan yaşarda güzellikleri kaybettiğinde gerçekliğine inanamaz düşleşir sanki. yada rüyada mı gördüm der kendi kendine.hep muhteşem anları hayal eder sevdiği için onu en güzel yerlere yerleştirir gönlünde ama ya gelmezse hayalleşir istekler ve su da bir damla olmuş gibi suya düşer acımasızca. sonra keskin bir sızı ben bekledim ama sevdiğim hangi gözlere misafir şimdi düşüncesinin sızısı. kendini kaybeder sevdiğine bürünür insan ve sevdiğiyle kavuşmak için içinde kendiyle sarılır zaman zaman. ama anlayamadığım şu zorunlu izne çıkardığınız zalim zamanı niye yine dikenlerle kabul ediyorsunuz ? ve umut böylesine kapıları açmışken çiçeklerle beraber ümidide solduruyorsunuz. çelişkiye düştüm şimdi. hay allah şiirinizden uzun mu oldu ne bu şiirin bana düşündürdükleri ?...şiiriniz çok güzeldi...teşekkürler paylaşımınıza...saygı ve sevgiyle kalın...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
Edebiyatdefteri.com'u kullanarak Çerez Politikamızı kabul etmiş sayılırsınız.