21
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1604
Okunma
ne zaman gözlerinizin içine baksam
ilk defa gemiye bin(diril)miş bir çocuk gibi korkarım
ardından incitilmiş geçmişimin ürkek eli değer bitkin omzuma
kendine tutkun biri olduğumu daha önce söylemiş miydim
şizofren hüzünlerimin altında çoğalıp dururken intiharlarım
beni size bağlayan utanc(l)a s(aklayın) alevlerle gölgelenmiş yüzünüzü
abanırken üstümüze dur durak bilmez zaman
ezber bozan özveriler sizden düşmüş olmalı
tekdüze bir çizginin en duygusal yerinde bekler elimi elleriniz
çılgın bir büyücüyü andıran bu şehirde
birbirine rastlamadan dolaşan iki seyyah gibiyiz
duvarlarında arabesk aşk sözleri yazan evlere konuk düşlerimiz
ve mevsim hep sonbahar
adı konulmamış kaç şiire sapladım tutkularımı bilemiyorum
kaç afsunlu suda yıkandı kim bilir arzularım
sahi kendine sürgün biri olduğumu söylemiş miydim
bu artık son d(okunuşum) akşamın parmak s(uçlarına)
ve meftunu olduğunuz gözlerimin
son seyri İstanbul’u
tenimi incitmeden kalbimin kapısını açabilecek tek el/di eliniz
etiketi açılmamış yarınlarımı alıp gidiniz
bu arada beni öpen ilk kişi olmanızı çok istediğimi söylemiş miydim
filiz 2010 kocaeli