10
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
3325
Okunma

Zamansızlığa tutukluydu sokak
Bütün renkler sürrealizm
Ben çocuktum bedeni basma elbiseli
Bir elimle, diğerine tutunup yürüyordum
Çizmeler gezinirken etrafımda
İçleri boştu
Gölgeli rüzgârlar gibiydiler
Sanki zulada birikmiş akşamsefaları
Sokakta
Evler cam yapıları andıran güzellikteydi
İki yanı ağaçlık ve şeffaflığı sığdı
Apartman isimleri ise harfler hep aynı
Hangi hancı ilerlemişti mutluluk yolunda
Yolcu kaçırmış treni,artıların yokluğu garında
Sus ne olur !!!! gönül gözlerini taşlama ezilirsiniz
Gün ağarınca
Sanki karanlığın izleri halen süzüyordu evleri
Hayat, artan söküklerini dikerken
Benlikleri ay karası, eller alışkanlığa mahkûm
İnsan kavramları gizlide olsa
Peçeleri saydam
Yabancı hırsızlar geceden çalıyordu
Saçaklardaki çiçek beyazlarını
Ya tanıdıkların kopardığı yapraklar
Öyle ki
Ovalarda saklı kıyım özetleri
Sanki sepetleri darağacı artıkları
İki ayağın topuk sesi bozarken sessizliği
Gözyaşlarım bedenimi sıfırlıyordu
Sustum bu belirsiz benlik karmaşasına
Özgürlük bu
Bir bardak su gibidir
Dur
İmtihan düşler imtihan
Başka yollar da vardır
Varoluşu yok oluşa özgür bırakan
Hayatını değiştirecek hangi hayaller biliyor musun?
Yaşayabilmenin hazzını pekiştiren
Bak dönüyor güneş sırtını
Düşer gecenin nemi
Vurur buğu tırpanları camları
Görülmez içindeki şaşkınlıklar
Düşler birde gerçekler benliklere müptela
Anla beni
Ben hala yürüyorum alnıma yapışmış okyanus çizgileriyle
Dalgaların kayalara sevdası gibiyim
Bilmiyorum
Hangi deliliğin söz dinlemez ahıyım
Bulut gölgeleri düşerken yıldızlardan
Usul usul yanacak ışığım kalbine doğru
Gelebilir miyim diye sormadan
Bir iksir gibi
Sıyrılacağım zamansızlıktan
......
5.0
100% (9)