1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1385
Okunma

Bazen gözlerime umutları yapıştırıp anlatırdım sana
Çocuklara benzetirdin beni ,sen de çocukça gülerek
Sevdiğini söylerdin bu çocuk hallerimi dudaklarını büzerek
Aşıktın bana ama engeldi sana kalın zincirlerim
’Aşk nasıl bir şey?’ diye sorardım dizlerine gömülüp
’Nasıl anlatayım sana?’ diye de sen sorardın
Bakardık birbirimize ağlardık sonra, önce gülüp
Ne ayrılabilyorduk ne de bağlanabiliyorduk...
Ama sonsuz yollar görmemiştik ikimizde
Biliyorduk...
Sondan kaçınsak da yaklaştığını hissediyorduk
Hoşçakalları sevmezdim ben
Çocuk kalbimde kalın izleri vardı
Sen dayanamazdın bana hoşçakal demeye
Sanırım sende de bir anı saklıydı
: : : : : :
: : : : : :
: : : : : :
Bir gün elim bavuluma gitti
İlk defa cesaretli hissettim kendimi ilk defa çaresiz
Gidecektim ayak izlerimi toparlayıp
Kokumu şişesine sıkıştırıp
Anahtarları örgülü sepete bıraktım
Kapının tokmağıyla vedalaşıp merdivenlerden kaydım
İlkbaharın sümbülleri sardı içimi
Bu yüzden sümbüller hep bana ayrılığı anlattı
Sonbaharın kurumuş yapraklarına inat
Canlı sümbüllerin kokusuydu sensizlik şimdi
Bir ilkbahar günü gitmiştim
Habersiz, hoşçakallara sığınmadan
Bir ilkbahar günüydü beni acıtan
Ne kasım ne eylül ne de ekim...