19
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1864
Okunma

KÖREBE
İçinden yükselen çığlıklar arasında
Doğrulup ayağa kalkmak
Ekmek banmak istersin huzura
Doyasıya mutluluğu yudumlamak
Okşamak bir papatyanın gülen yüzünü
Bir uçurtmanın kuyruğuna asılıp gökyüzüne tırmanmak
Martı kanadına dokunmak
Bir pınarın billur sularında yunmak arınmak
Öyle zor ve imkânsızdır ki
Kapının hemen ardında seni beklerken hüzün
Birden kahır çöker tüm ağırlığınca üzerine
Kulaklarına değen sesler kalabalıklaşır
Alıcı kuşlar çekip alır
Ellerinde tutmaya çalıştığın bir avuç hayallerini
Gecenin bağrı açık
Sessizce yutar umutlarını
Bir arsız hüzün çocuğu
Emer kapı ardında beliren ufacık aydınlığı
Göz çukurlarında belirir koyu bir karanlık
Ömrüm dersin
Ah ömrüm!
Saçlarında beliren aklar arasında
Yitip giden hayatının ardından bakarken
Ağlamak istersin
Gözleri yaşlı bir kız çocuğu oturur
Bağdaş kurarak yüreğine
Dolu dolu bir o kadar kaskatı
Ağlayamaz
Dünya kalabalığıdır yakana asılan eller
Bir tufanın orta yerine düşer aklın
Avuçlarında kalan sadece biriktirdiğin acılarındır
Parçalanmış bölük pörçük bir hayatı
Dikmeye çalışırsın hiç kullanmadığın sözcüklerle
Anlarsın,
Anlarsın ki
Bu hayatla oynadığın yegâne oyun, körebedir
Her zamanki gibi hayat kaçar
Yakalamaya çalışan ebe yine sen...
perihan tunçok
esmize
sevgili kalimera sonsuz sevgilerimle beraber binlerce teşekkürler...
5.0
100% (13)