Yıldızlar da ölür,
Zamanın kollarında...
süslerler gök kubbemizi
lâkin daha nice yıllar
ışıl ışıl bütün ihtişamlarıyla,
bıkmadan usanmadan,
kutsi bir görev îfa eder gibi...

Yıldızlar da ölür, tıpkı;
Hudâ’nın buyruğunu
taşıma şerefine ermiş Peygamberler,
vatan millet bayrak uğruna
şahadet şerbetini içmiş yüce erler,
insana insanlık yolunda
yeni ufuklar açmış liderler gibi...

Yıldızlar da ölür, tıpkı;
“Bağımsızlık benim karakterimdir” diyerek,
hüzünlü yüreklere hürriyet közünü atan,
Türk’ün "Devlet-i Ebet Müddet"
ülküsünü yüzünün akıyla yaşatan,
milletimi yeniden şahlandırıp
çağdaş uygarlık yarışına katan
ve şu anda mezarında,
gönül huzuruyla yatan,
bin minnet ve duayla andığımız
târihin yıldızı Ulu Önder gibi...

Yıldızlar da ölür,
maddenin kaderince,
vâdeleri sona erince...
Ama hâlâ yaşarlar ışıklarıyla
bir kere erildi mi o mertebeye
kolay kolay inilir mi der gibi...

10 Kasım 2007
Veli BOSTANCI