1
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1589
Okunma

en güzel aşk şiirini yazacağım sana sevdiğim herkes okuyacak
en güzel sözcükleri dizeleri sıralacağım art arda kıskanılacak
okudukça okuyacak her mısrada kendini bulacak pişman olacaksın
yokluğumda beni sana seni sana anlatacak kendini tanıyacaksın
kimin zaman tebessüm edecek kimi zaman ela gözlerini akıtacaksın
bazende sonunu getiremeden büyük üzüntüyle okumayı bırakacaksın
vicdanınla yüreğin arasında sıkışacak çaresizce bir çıkış arayacaksın
sevincin en büyük mutluluğum üzüntün en büyük mutsuzluğumdu ya yokluğunu düşünmek
ortaköy’de tek başına sararmış yapraklar arasında bankta otururken beni düşündüğünde
okuduğun romanın sayfasını kaybedecek tekrar açtığında kapağındaki yazımı göreceksin
bir sevgililer günü remzi kitapevinde sana hediye edişimi hatırlayacak dalacaksın uzaklara
karşıdan gelen yaşlı çift gözlerinde geçmişi en unutulmaz hatıraları canlandıracak seninle yaşlanamadığım
en sevdiğin oyunu izledikten sonra tiyatro çıkışı ele ele yağmurda yürüdüğümüzde nasıl kahkalarla güldüğümüzü
bir kış günü gittiğimiz gs maçından sonra üşüdüğünde paltomu omuzlarına örtüşümü sımsıcak seni sarışımı
kış ortasında dondurma yiyip hasta olduğunda nasıl başında pervane olup hazır çorbayla evi doldurduğumu
babaanneni ziyaretimizde sokağı dönüşümüzde köşe başında köpeğin havlamasından korkup bana sarılışını
geçen temmuz ayında günü şimşekler arasında korkunç bir filmi izlerken odamızı aydınlatan ışıktan ürkmemizi
bir cumartesi akşamı en sevdiğimiz şarkıyı 45lik plaktan dinlerken nasıl birlikte eşlik ettiğimizi
istiklal caddesinde gs lisesinin önünde nasıl eylemcilerin arasında kalıp haksız yere polisten dayak yediğimizi
29 ekim sabahı anıtkabirde atamızı ziyaretimizde nasıl hüzünlü ama bir o kadar gururlu onurlu dik duruşumuzu
bostancı iskelesinde deniz otobüsüne yetişmek için yeşil ışığın yanmasını beklediğimiz andaki telaşımızı
her akşam haberleri birlikte izlerken ülkenin gidişatına nasıl üzüldüğümüzü bazen karamsarlığa kapıldığımızı
çocuk işçilere işten çıkarılan emekçilere depremlerde yitip giden canlara savaşlara isyan edişimizi
oyun parkında nasıl çocuklar gibi şen şakrak oynayışımızı o havuç kafa çocuğu nasıl sevdiğimizi
bir gün buraya ileride olursa kız yada erkek çocuğumuzuda getireceğimiz sözümüzü hatırlayacaksın
ya tuttuğun takıma ne demeli ayrı takımları tutsak bile nasıl kardeşçe centilmen sportmence sevdik
sen benden daha çoşkulu tutkulu tutardın takımını farketmezdi benim için gs nevresimi yatağımızda
sen bana yıldızlar kadar uzak adalar vapurundaki fotoğrafladığım martılar kadar yakındın sevdiğim
ne martının simit kapma çabası ne yıldızların o eşşsiz ışıldısı nede gökkuşağının muhteşem yedi rengi
yanlız sendin canım beni heyecanlandıran yanlız sendin canım beni ışıtan yakamozum ateşböceğim güneşim
unutma ne yıldızlar söner ne gökkuşağı renksiz kalır nede ben seni sevmekten vazgeçerim bu kalp attıkça