yaşadığım her an kalbimde yüreğimde tarifsiz sözcüklerde içimdesin
ekmeğimde suyumda aşımda dinlediğim şarkılarda notalarda dizelerde
aldığım her nefeste gönlümdesin
rüyalarımda ulaşılmaz tepelerde bayırlarda gelincik tarlası bozkırlarda
ayak basmadığım diyarlardasın
gezdiğim yollarda kadıköy-üsküdar vapurunda martıların beyaz kanatlarında
demir almayan ıssız limanlardasın
adın sokaklarda caddelerde duraklarda isimsiz tabelalarda adalara bakan boş bir bankta sanki hiç ulaşılmaz kayıplarda hecelerimdesin
dünya senin bedenin güneş senin sevgilin bense kıskanç aşka mahkum yorgun bir ay
tutamadığım ellerin sanki yıldızlardasın
ben seni sensizde seni seninleymiş gibi bir gün kavuşacakmış gibi yaşarken hergün hayalimde sen korkularımda düşsel acı yolculuğumdasın
geçsede günler aylar yıllar sıralansada mevsimler kopsada kıyametler yaşadığım müddetçe sımsıcacık kanımdasın
çiseleyen yağmurda lapa lapa yağan karda fırtınada tipide dondurucu soğuklarda
ateş gibi tenimdesin
bir ressamın tablosunda bir yönetmenin filminde bir şairin sözcüklerinde bir müzisyenin bestesinde sen ruhumun eşsiz yerindesin
çocukluk yıllarımızın geçtiği kasabada annelerimizin seslenişiyle ezan sesine kadar oynadığımız oyunlarda yorgun ama bir o kadar mutlu yüzlerdesin
tebeşir tozlu siyah beyaz önlüklerimizde bir 23 nisan bayramında okul sıralarında çocukca masum aşklarda ve sen canım sonsuza kadar hep kalbimdesin