Yasaklara yaslanmış derin düşüncelerde
Çıkış ışığını yakalamaya çalışıyor özgürlük
Ne zaman ret makamına konsa akıl
İğne deliğine çuvaldız takılıyor
Gecenin diline düğüm arttı bağladı yarasa
Tek başına seyre dalıyor baykuş
Her güne ayrı ayrı muştu düştü




Aynı makamın notaları arasında yersiz soloya kurulursa
Kanatlarını bilenmiş zincirli güvercinler
Ulak ulak göçte cevap arayan kadınların kulakları
Erketeye yatan esaret
Kırık kalemleri tutturuyor
Düzen çarkına kase kase avuntu veriyor
Yüz görümü ömürden saatler





Sularının kuruduğu iç yolculuğunda gözyaşı
Pırıl pırıl çakıl taşları yuvarlanıyor umut elendikçe
Damla damla
Kapı aralarında dilden dile köşeleri törpüleniyor
Bütün yeni doğmuş çocukların
Kanatları siyah tüllere sarılı
Özgürlük melekleri




Meşakkatli bir yolculuk ulaşılmak istenen
Benekli kır çiçekleri düşüyor takvimden
Arı sesinde günü savan düşünce
Omuzlarda kâtip kağıt,kalem
Korkularımızın sığınağı anılarla nefes alıp
İnsan olma yolunda ebeler topladı umutlar
Huzura kavuşabilmenin düşsel yolculuğu
Özgürlük müjdesi…