1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1254
Okunma
Bu gece seni öyle düşledim ki
Sesin yankılandı
Tüm düşlerde
Ulaktan ulağa
Tüm dünyayı dolaşıp
Kulağıma fısıldadılar
En sevdiğin melodiyi
Sanki fezadan süzülen
Bir musiki nağmesi gibi
Senfonik bir ahenkle
Çağıldamaktaydı sesin
Ben yine uyumadım
Bu gece seni öyle düşledim ki
En sevdiğin güllerin renginden
Lahuti bir mavilik doğdu pencereme
Burnum değdi gökyüzüne
Ne müthiş çılgınlık
Bu ayıklık halindeki
Sarhoşluğu aklımın
Nasıl da iliştirebiliyorsun
Gözlerime
silüetini
Hayallerini
Geleceğini
Ve senden arta kalan
Sensiz pazar günleri cinnetlerini
Bu gece seni öyle düşledim ki
Kendimi yitirdim
Seni buldum hücrelerimde
Dokularımda sen vardın
Sanki benden daha çok sendin
Hissettiğim kendi tenimde
Bedenimi saran derimdin
Gözbebeklerimin içinde rengimdin
Ses tellerime karışmış sesin
Parmak uçlarımdaki titremeydin
Heyecanlandığında yüreğin
Bu gece seni öyle düşledim ki
Dışında kaldım aklımın
Nefesim
İçimdeki düğümlere takıldı
Aramak yerine yalnızlığını
Arkanda bıraktığın
Gölgene takıldım
Ve ben her soluğuma
Geç kaldım
Nefesimi yitirdim
Her adımında
Bu gece seni öyle düşledim ki
Aynı çarmıhın
İki ayrı kanadına çivilenmiş gördüm
Hala sana inandıkları için
Bir yanda ruhumu
Diğer yanda bedenimi
Ve bir gece
Öyle bir düşlemeyi düşledim ki
Gerçekliğini,varlığını yitirmeyi
Gökyüzüne yakın mağaralarda
Gözlerine dalıp günlerce
Ne sen beni tanı istedim
Ne de ben seni...