1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1989
Okunma

Beni tanırsınız
Ansızın yağmur bastırdığında
Sokak ortasında öylece duran
Şemsiyesi olmayan adamım ben
Kalabalık bir barda
Yolunu kaybetmiş
Üç sandalye bir masa yalnızlığında
Hangi ıstırabın
boşluğuna daldığı belli olmayan
Tenhada oturan yabancıydım
Masama yanaşan facirelerin
Bir içki içermiyiz bakışında
Sırtını dönüp de
Gölgesine kahkaha atıp
evin yolunu tutan tuhaftım
Beni tanırsınız
Kalabalık parkların
Boş bank yalnızlığında
Yaşlı bir çınarın altında
Kendi kendine konuşan
Paranoid şizofrendim
Ruhuna kulak verip
Sessizliğe gömülen
Beni tanırsınız
Ruhumdan
Kıvrılan bir daire üzerinde
Özlediği vatanın ıstırabını
Telkin halinde zihnime
En acı üslubuyla
Rüyalarda yokladığı
Hayallerde aradığı
Hasretlerde yaşadığı
hayat
sefil pohpohlama edebiyatçısı
gözümüze iliştirebildiği kadar
düş kurma kabiliyetinden uzak
zaman
güneşin doğuşuyla batışı arasında
çıkarını düşünen sinsi tüccar
dünya
lekesiz ciğerlerimizi
kirletirdi her nefesimizde...
ve nefsim
ruhumun üzerine abanmış
bir akrep gibi ezmekte
Çığlıklarım duyulduğunda
Beni tanırsınız
Her yağmur yağdığında
Sokaklarda tek başına
Şemsiyesiz dolaşan adamım ben...