0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1043
Okunma
Önce öğretti
Sonra
Hadi yaz bakalım dedi
Şair oldun şiir yaz
Yaz şair
Yaz, yaz, yaz…
Ustama inandım, yazmalıydım
Ama ne yazacaktım
Anılarım vardı geçmişlere dair
Özlemlerim, hasretlerim vardı
Geleceğe dair ideallerim
Yazdım onlara dair
Kimi
Anlamsız küslüklerim vardı
İnsan olamamışlara katılmadıklarım
Bu yüzden şahlanmış isyanlarım
Ustam dedi ya
Ben de yazdım onlara dair
Bastırılmış duygularım vardı
Susturulmuş öfkelerim
Korkma yaz dedi ustam
Korkmadım
Yazdım onlara dair
Kara urbalı şiirler kara gözlüklerden
Lanetler, beddualar, küfürler
Lağım sıçanları, leşçiler, kan emiciler
İnsan olana yakışmaz ya
Yazdım olmayanlara dair
Ama çok mu karamsardım
Karanlıkta mıydım bu kadar
Yani bahtsızdım
Yani isyankârdım
Küfürbaz
Yani umutsuzdum
Huzursuzdum, mutsuzdum
Yani hiç yaşamamışım
Güzel bir şey tatmamışım
Dünya bu kadar karanlık, bu kadar yaşanılmayası
Öyle karmaşık
Yani…
Hayır dedim sonra
Hayır
Kara urbaları çıkardım sırtımdan
Kara gözlükleri fırlatıp attım
Güneşe baktım
Işığa
Dağı, bayırı yazdım sonra
Doğurgan doğayı, otu, dal budak ağacı
Kelebek, sinek, börtü böcek
İlkbaharın ılık yelini yazdım, yağmurlarını
Ufuktaki güneşi
Ve geleceğim deyişini
Gecedeki ayı yazdım, gökteki yıldızları
Durgun sudaki pullu balıkları
Ve rahmet yüklü bulutları
Ve yakamozu
Ve ebemkuşağını
Istrancaları yazdım gülerek; akşamını ve sabahını
Menekşeyi, çiğdemi, papatyayı
Yazdım işte
Şırıl şırıl akan küçücük ırmağı
Doğayı
Yani toprak anayı
Yani babayı ve onlardan olanı
İnsanları yazdım
Ve içten bir merhabayı
Yani insan olmanın dayanılmazlığını
Biliyorum
Dün vardı ve yaşanmıştı
Bugün yaşanmaktaydı
Gelecek kaygıları hep vardı
Ama
On yedili yaşlar da hatırdaydı ve hatıralardaydı
Sonra aşkı yazdım ve sevdayı
O da vardı çünkü
Yaşanmıştı, yaşanmaktaydı
Ustam demişti, yaz
Yazdım, onun anlaşılmazlığını
Şiir değil miydi duygulara tercüman
Şair değil miydi duygularla yaşayan
Yazdım işte
Ne vardı bunda tuhaf olan
Sonra
Yazma dedi bir gün
Yazma dedi ustam; her nedense
Doğayı yazma şair; biz onu kirlettik
Yazma kuşları; yüreklerini titrettik
İnsanları yazma; onları kaybettik
Sevecen olma dedi bana
Sevme, okşama, kucaklama
Bırak
Sevgiyi yazma
Anlatma, haykırma, bağırma
Yani kızma
İsyandan kime fayda
Aşk mı
Sevda mı
Yazma
Onu ağzına bile alma
İçim titremesin bırak, aşkı ağlatma
Yuttum dilimi, sustum
Kırdım kalemi
Eee
Ne olacak
Onu yazma, bunu yazma, şunu yazma
Yırt defteri, at kenara
Ben yazmayım, o yazmasın, sus, sen de yazma
Eee
Kim yazacak
Tercüman kim olacak
Bizi kimler anlatacak
Şiiri öğretti
Şair etti
Şair oldun dedi
Hadi yaz
Şiir yaz
Yaz
Yaz dedi, sonra vazgeçti
Yeter artık sus
Sus dedi
Sustuk biz de
Sustuk mu
İyi öyleyse; biz sustuk, onlar konuşsun
Susturulduk mu
Yazmayalım; onlar yazsın
Bizi onlar anlatsın
Anlatmasın; anamızı ağlatsın
Sustum, sustun, sustu
Sustuk, kabul ettik
Ettik mi
Ustam beğendin mi
Öyleyse iyi…
İmdat hey nene
Hani, Cin Kerim nerde
Gene çıksa gelse
Bir akıl verse
Yol gösterse…
Tevfik Tekmen. 22/Ocak/2008 Lüleburgaz*