21
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2581
Okunma

Keskince sis bulutuna süzülmüşken gözler
Beyaz bıçak altında zoraki seslenişin
Yapma sus zorlama cümleleri kurşun kalem
İzi kalır bilirsin ne kadar silsen
Üzüm tanesine rengini çiziyorum seslerin
Ardı ardına gelmişlik ceplerimde ayaklar patika yollarında ormanının
Çık bu kaçıncı elma diye bağrışı seslerin
Aç tıkaçlarını deliliklerin cesurken
Biliyorsun senide öldürecek belirsizce izler
Kuma gömdüğün cesetler diriliyor teker teker
Dalgakırana yetişemiyorum kabarmış yüreğin
Hangi dala sarılsak küreklerden kırıklar çalı çırpı
Dönmeyecek gidenler ki geri dönüşüşler hayal kırıklığı
Çıplak cesetlere beyazı diken eller
Ağır aksak kör topal eklenecek tahtalar
Kumsalda sönmüş ışığını bir öpücükle gömüyor ay
Gönül sazıma bir ses veriyor keman intihar eden yakamozlar
Ve bu kış ortasında ağustos böceklerinin ne işi var
Düşüyor geçmişten sıkılan dualar gökten
Karasına bürünmüş gecede bir cümbüş aldırıyor bebeğini
Ocak ayının ocağı söndü yavaştan
Dişi kışlarda erkek seneler dibe vurdu
Aklımda sökülmüş gurur yamandıkça sızar toprağa
Sana inat kış baharlarınla beni melez umut kuşları uçurur
Dibinde inci mercanları gizlenen okyanusların uzak kıyılarından
Sırf sana inat seninleyim öldürmez beni içtiğim keder
Gecelerime aşk merasimleri oynuyoruz tıyatral
ben
biz
ben
biz
5.0
100% (13)