İç çeksen de nafile unutulmuş mısralarda uyutuldun
Bakmaya kıyamazken göz bebeklerinde unutuldun
Sızı olarak mıhlandın çıkmayacak sesin
Kurudu dalın kurutuldun unutuldun






Sol yanından çalan sesleri duymayacaksan
Hapsolan hüznün kelimelerinde avutuldunsa
Sızında kanayan gizlerinle yasaklandın
Açılmayacak duymaya alıştığın şikâyetler





Gidilmez yollarında ayakların dolanırsa
Bindiğin her tren aynı garda duruyorsa
Vedalar hüzünlerini unutmuşsa
Uyutuldun mısralarda




Silahsız savaşsız boşsa zihnin
Ateşle dansa kalkmıyorsa ayakların
Koşacak dermanı yoksa yüreğinin
Koynunda kuşlar kanat çırpmaktan vazgeçmişse




Kışlara bahar urbası dikmiyorsa ellerin
Sahillerinde yakamoz toplayamıyorsa avuçların
Denizyıldızlarını dünyaya atacak gücü yoksa kollarının
Avazın çıktığınca bağıramıyorsan şarkılara

‘’Eğer gideceksen mani olamam
Düşersen sonunda yine bul beni’’(şarkı sözü)