0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1403
Okunma
rüyanın içinde uykuya dalan
uykuda gözyaşından süzülen
heybesini sırtına alıp örtüsüne bürünen
yokluğuyla varlığı sisler içine sürükleyen
gün ışığını karanlığa çeken
gecenin bağrında kora dönüşen
uykuda huzur hayatta şefkat büstünü giyen
sahraları kuma kumu şehre dönüştüren
tarihi aynaya aynayı kalbe sığdıran
mantığa hükümsüzdür mührü vurduran
Leyla’yı Mecnun’un gözüne yerleştiren
Mecnun’u gözsüz karanlığa gömen
yitik kuyuda Yusuf’u Züleyha’ya götüren
Züleyha’nın bağrını tek nazarla deldiren
Yakub’un gözyaşını kurutan
gömlekte kan izi kanda kör gözü aydınlatan
ateş ateş alev alev durmadan yanan
yangına rahmet okutan
Nemrut’un ateşinde İbrahim’i selamete çıkaran
keskin bıçaktan İsmail’i kurtaran
nefsi ruhun çeperinde eriten
günü geldiğinde zamanı ölümün kucağında donduran
şairi feryatta susturan
hatibi dilsiz bırakan
dilsizi arş kürsüsünde konuşturan
aklı baştan alan
başı tek hecede dirilten
ve hep dillerde mırıldanan...
aşk ah