3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1701
Okunma

döndüğünde göğsünde derya kıymık ayıklamalarım
bir baharın koynunda kırgın kuşları ağırlamaktayım
bil ki yokluğun varlığına ayna tutar her sabah
ikisi de hararet…
sen gidersin
yokluğuna sarılır kapıda sararan bekleyişler
vuslat salıncağında uçurum büyür
acıma sancın karışır
kutsal ocağın nöbet tekerrürlerinde dudaklarını ısıtan
hayalim vurur dağlara bilirim
göğsünde yorgun adımlar sayıklar bizi
yumruklarında nasırlaşır
gece sayıklamarında ruhuna ettiğin eziyet
zihnin kölesi ayaklanan isyanımız
gülün bülbüle çilesini yeşerten Gülizarlar
adak verdiğimiz hayatlar çınarlardan beslenen asırlık susuzluk
ustura sırtında ayrılmaktan uyuşmuş hücrelerimiz
mahşere umut besler çaresizliğimiz
düşürdüğümüz gölgelerden çıplak teslimiyetimiz
olmayacaktı
bize benzeyen çocuklarımız
susuz duraklarda çatlak dudaklarımız
kanarcasına çeşmeler
ana koynunda üvey yaramız
kınası yakılmışlara içe dönük hasetlerimiz
yakacak yazgı ipe çekerken ateşi dualar
ve biz dimdik başımızla eğildikçe yastığa
uslandıramadığımız acılarla küçüleceğiz gövdemizde
dikenlerini ayıkladığımız yollarda kollarımızda el
hissiz öpüşmelerin
aşksız meyvelerine aşkla bağlı
ellerine bıraktığımız hayatın muştu
kurban ruhumuz ki doyumsuz
affetmeyecek sunulduğumuz sunaklarda bizi
dokundukça tenimize yabancılaşan sevişmeler
susarak kabullendiğimiz her şey günahlarımızı kanatan kırbaç
yüzümüzden düşürdüğümüz anılar asacak bizi çarmıha
cesaretsizliğin kara adımları düşerken peşimize
dilinde türkü içimi yakan ayrılık
ben sana kırıldım aynalarda boy gösterince kardelen
özünü döktüğün yüzünde
ben kurumaya yüz tutmuş dalın
yeşertmek istedikçe dokunuşların
nasıl bir dehşetti karşımızda duran
gecenin gözlerime vurduğu
her şiirde sana soyunan
dehlizlerinde boğulurdu imgelerim
içimden denizler göçerdi
bir tek sende közdü sevdaya ağlamalarım
yitirip umudunu yağmurlardan
kesildiğinde vuslata çabalarım
bil ki; bütün kuşlar ölmüştür penceremde
güneşse sana vurgun doğmaktadır hâlâ sabahın yamacında...
Sude Nur Haylazca
5.0
100% (4)