Allah Yazdıysa Bozsun


Garip gönlüm çoktan ilbiz bağlamış.
Sînemin yolları, tozarsa tozsun! ..
Aşk elinden zâten, anam ağlamış
Bir daha mı? ..Allah yazdıysa bozsun...

Yakıp ta kavurdu, kor ateşinde.
Koşturup durdu ya, beni peşinde.
Böyle sevginin de, böyle işin de...
Bir daha mı? ..Allah yazdıysa bozsun...

Aşkın kokusu gül, kendisi diken.
Soldurur âşığı, bir gonca iken.
Böyle dert görmedim boynumu büken,
Bir daha mı? ..Allah yazdıysa bozsun...

İnişi, düzü yok, devamlı yokuş.
Aşka düşen gönül, yaralı bir kuş.
Yüreğim ekvator, beynim kutup, kış,
Bir daha mı? ..Allah yazdıysa bozsun...

Aşkın gözü körmüş, dünyam karardı.
Gönlümü kapkara, bulutlar sardı.
Böyle âşıklığa, sanki ne var dı? ..
Bir daha mı? ..Allah yazdıysa bozsun...

Bir ben miyim aşkın çarptığı şaşkın?
Ona tutulanlar, perîşan, düşkün...
Verse de üstüne, konakla köşkün
Bir daha mı? ..Allah yazdıysa bozsun...

Oh be! .. Şimdi gönlüm, nasıl da rahat.
Hicranmış, hüsranmış, ızdırap, firkat! ..
Bilsem ki, her günüm olsa da vuslat,
Bir daha mı? ..Allah yazdıysa bozsun...

Antalya-2009/4

TDK.

garip: kimsesiz, zavallı, dokunaklı, hüzün verici..
sîne: göğüs, gönül, yürek, bağır..
ilbiz: örümcek ağı.
virane: yıkılmış, harap olmuş, yıkıntı, ören..
hicran: ayrılık acısı
firkat: ayrılık, ayrılış.
vuslat: (sevgiliye) kavuşma.

Halil Şakir Taşçıoğlu