Bugün aklım çok karışık
Birazcık da dolaşık.
Aldım elime bir kilo akıl,
Oturdum bir fındık kabuğuna
Başladım evrenin
Şu limonata hâline
Bir kaşık şeker atmaya.
Hep fenciler mi yapar deney?
Dinleyin ne diyor şu ney:

Sevdiklerinize önce çiçekler gönderin
Sonra…
Sonra kocaman acılar gönderin
Kırmızı kurdeleli paketlerle!
Uzanıp ellerinizle
Saçlarına
Okşayacakmış gibi yapın
Ama…
Ama çekin kökünden aniden ki
Anlasın o da
Güven dağının karının
Yüreği nasıl yaktığını!
En güzel giysilerini giyinenlere
Bulaştırın ellerinizin kirini,
Yüzlerindeki nefreti seyredin
Ve kahkahalara gömün
Düzenbaz dostlukları!

Günün en ileri saatinde
-Hangi saatiyse?-
Çıkıverin pijamanızla dışarı
-Titremeden soğukta,
Terlemeden sıcakta-
Varın gidin bakalım
Sokakların sahibi kim?
Çığırtkan palabıyık mı,
Kıvırtkan şu tuval mi,
Şişenin ta dibi mi?
Boş verin,
Baksın herkes size,
Sizse onlara...
Onlar size bakarken şaşkınca
Gidin ve
Annesini pavyon önünde bekleyen
Şu çocuğu alıp eve getirin
Ya da mezarlığa gidip
Sonuna dek açın
Cep telefonunun müziğini!
Özlemişlerdir belki ruhlar,
Samanyoluyla dans etmeyi!
Oturun şu tümseğin yanına,
Ses gelmese de
Konuşun siz iç sesinizle
Sorun bir!
Sorun!
İstedikleri bir şey var mı?
Kapatın gözünüzü,
Satın korkularınızı
Bir elinizde karanfil,
Öbür elinizde bir minik fil
Bir dönün kendi etrafınızda…

Gördünüz,
Gördünüz değil mi?
Aklınız gidince sizden geri,
Kalır mı yanınızda tek bir insan eli?


23.11.2009
Serap Hoca