102
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
3725
Okunma

Bir iz düşümü zaman
Vakitse kırılgan
Yaşanmışlıkla yaşanamamışlık arasında
Gelgitlerin peşine takılmış kederler
Kimi zaman büyütür acıyı, sevginin kör parmaklarında
Yalancı güneştir ısıtır, iliklerinizdeki yalnızlığı
Aldanır yüreğiniz kar tanesinin zemheri ayazlarına
Gülümserken donar gülücükler yüzünüzde
Cam kırıkları düşer göz bebeklerinizin şehlasına
Acımasız bir dokunuştur bazen
Yüreğinizin yanık tellerini tutuşturan
Estirir bir boşluğa yanan küllerinizi
Bir iç çekiş, hıçkırıktır, boğazınızı yakan
Kusamadığınız zehirdir, kimi zaman aşk
Bir bilinmez sırdır, uğruna gözyaşı akıttığınız
Şeytan mı ? yoksa melek mi ?
Esir pazarlarına düşmüştür hayalleriniz
Haraç mezat satılır sevdanız bir pula
Ve ihanet
Keskin bıçak gibi keser
Sevdanın çiçek kokan dallarını
Düşersiniz yaşamın kıyısından, yalnızlığın korku dolu bakışlarına...