hikmet nazarıyla bakıp sırrımı çözenler anlar
gizem ambarımda saklı insanlığın cevapları

kader senaryolarının en etkin yazarı benim
tesirimden kurtulamaz sınav sonu kitapları

dost görünüp sinsi sinsi kurduğum tuzaklarımda
fark edemez nice insan çevirdiğim dolapları

ben örerim ömür boyu bir an dahi usanmadan
iyi niyet erbabının başına şer çorapları

ruhları çıplak bırakan o görünmez el benimdir
maharetimle soyulur maneviyat esvapları

bîgânelik meclisinde sunduğum bâdeler ile
ederim âdem soyunu iblisin dost, ahbapları

kendi kusur defterine şaşı bakan iz’ansıza
geçmez akçe, pul ederim hayırları, sevapları

aşk libası giydirerek şehvetlerin vücuduna
yırtarım ar’ın yüzünden masumane nikapları

susuz kalmış arzulara içiririm kadeh kadeh
hayallerle, rüyalarla demlediğim serapları

haz ikliminde ekerim uyutulan vicdanlara
has mekanda eyvahlarla derlenecek azapları

sureti haktan görünüp hazırlarım itinayla
niyetlere kor misali düşüveren kezzapları

bazan bir şiir olurum, bazan meşk dilinde tını
bu coşku ile savrulur iradenin harapları

hesaplar yaptırırım da hakkın hesabı üstüne
ziyana düşer elimde bütün ömrün hesapları

huzur çağlayanı gibi sunarım arzu ehline
nefesimle aşka gelen baş döndüren girdapları

küçük gören kurtulamaz irademe ram olmaktan
zindanlarımda yudumlar tutsak eden şarapları

sultanı köle ederim, köleleri ise sultan
dönüştürür hilelerim karanlığa mehtapları

yalnız komam hırs ehlini zulümlerde, fitnelerde
getiririm dillerine en can yakan hitapları

bestekârı ben olurum yazdığı hayat şi’rinin
ben vururum bam teline figan renkli mızrapları

bazen aşk lezzetindeyim, bazen isyan kıvamında
bazen sıcak bir ten ile olurum handikapları

ben olurum hevesine kul olan zavallıların
bitimsiz duygular ile yöneldiği mihrapları

dillerde var olan yâdım “nefs-i emmâre”dir benim
ben düşürdüm akyüz’üne yûsuf’un ıstırapları…