11
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2202
Okunma
(Aron’a Mektuplar)
kaç fersah ki uzak kalmışlığım kaleme
gıcırdıyor sanki parmaklarım pasa bulanmış
kekremsi bir küf kokusudur yayılan
ve damladı mürekkep beyaza…
sen şimdi kaçıncı düşlerine gebesin riyalarının kim bilir?
saklandıkça gerçeğimizden, artan
“bir yerden başla işte” demişti heval, anlatmaya
davan ile sevdanı
sen ki…
ben?
sahi kolay mıdır anlatmak seni?
beni
bendeki yerini…
ve kolay mıdır gene
anlatabilmek, acıya nikahlanmış memleketimi?
dışarıda gaza basan bir serseri
saat sabahın bir öncesi
havada intikam kokusu...
bir yanımda seyirlik kolu çocuğumun
kırığında nemrut sancı
yutkunduğum biber gazı keskince
kazanan hep üniformadır ya bizde?
anlamsızlığında boğuluyorum…
mertebesiz şehitler mezarlığı diğer yanım
kör kulaklar duyar mı çığlığını anamın?
kanla mı yeşerir bu topraklar?
gençlerim hangi kana doymazın düşlerinde şimdi ?
mehmet mi asker, asker mi mehmet?
kim bizi kutsamış bize?
kör bakıyoruz sırıtışlarına sahte tanrıların
şatolarında el ense
ipimiz ellerinde!
bu ne sonuçsuz, soysuz bilmece ?
ötemde dirhemine tutunan pazarlık topraklarımın çaresizliği
kim kimi kimden peydahlamış, ne gam
koltuk panayırında eli defli kravatlılar sürüsü
aylardan baharın yorgun abasıyla kasım…
ve üstelik yoksun sen
ve bana ıramış en garibin hilkatı ben!
sıyrılmak istiyorum acıdan
soyunmak istiyorum
en süslüsünün anlatmaya aciz kaldığı seni imgelerden
çizmek istiyorum bakışlarını dizelere
en yalınından
gülüşünü
sesini…
nerden çıktı şimdi bu ürperme?
sahi gözlerin ne renkti?
bu kadar mı ıradın usuma sevgili?
bu kadar mı çaresiz memleketim yabana?
bu ne deli özlemdir savaşa kana
çöreklendikçe yüreğime zalim hazzıyla cellat
çözemediğim denklemlerin basıncı şakaklarımda
kan sızıyor çenemden
korkuyorum galiba, geçsem mi senden?
geçsem mi birilerince ben de memleketimden
zaten çakmaz mıydım hep aritmetikten?
geçmek senden
yaşamdan geçmektir oysa, mümkün mü diye sorsan
geçmek memleketimden
öpmek firavun eteğini, ceddimi toprağında titreten
yaşamaksa onursuzca...
var mıdır ötesi ölümden, dara assan?
anlatabilmek seni...
asırlar ötesine gidişini benden
ve zirvesinde deliliğin özleyişimi sana
susamışlığımı, yokluğunun çölünde sarı sıcak
kavgalarımı kendimle
kan göllerinde sarpa saran
her düştükçe yaprağı takvimin davamı!
boğazımda iki pençe iki denklem
asırlardır çözül(e)meyen
biri memleketim
diğeri sen!
hani
"bir sevda bu kadar mı kutsal yaşanırdı?" demiştim
sorma zamanıdır sevgili
bu sevda bu kadar mı satılırdı ucuza?
yenik düşebilir miydi yenilesi zihniyete bu kadar
Demokles’in kılıcıysa ensemizde aşiret
içmekse kanını sevdanın, kalaysız bakırlarda marifet?
hani tutunduğumuz
hani umudumuz
nerde aron nerede!
bumuydu yeminlerle kutsadığımız yürek?
ne zaman yalana adaş oldu aşklar
sevdaya bedel, ne zaman tabular?
diyetin diyeti olur mu aron?
bu kaçıncı yenilgi
bu kaçıncı feda yozlara
bak kaymakta ucundan parmaklarımızın hayat
bırakma
tut hadi
yakala!
sevda dolu kaldırımları sanalın sevdaysa
kamaşır mıydı böylesi kolay, mert bakışların
üç beş ışıklı neondan
ne demişti arif
“yıllar değil, yaşayamadığı duygularıdır insanı yaşlandıran”
unuttun mu aron?
sustun mu?
sen hiç vazgeçmeyecek misin? diyor kulağımda yaban bir ses
vaz geçmek…
kolay mı satabilmek onuru iki soysuz yalana?
ve yok saymak sevdayı iki pula, satırlık
sen susarsın da
ha belki o gün ben de
ama dokunsana soluna
en avazınla sorabilsene
susar mı yürek
susar mı?
böylesi sevmek seni ilahi
bu kadar tapmak toprağıma
bana ar mı?
anlat demişti heval
anlat ki duysun tüm yürek mahkumları
sevdanın en onurlusunu!
ve kutsalını davanın
yanıtsız bıraktım tüm sorularını
bıraktığın kadar beni yarım
can çekişirken davam
pay edilirken arsızca memleketim evlek evlek soysuza
tüketilirken sevdam topluma
ne solumda huzur var ne sağımda bayram
son yutkunuşum değildir yine de
pes etmek namert işi
vazgeçtim pembelerden morlardan
mavi yeşerecek gülleri memleketimin
biliyorum aron görüyorum
maviye çalacak bu sevda
kazanacak bu dava
umut hep vardı dağlarca
hala umut var!
doğan güneşe çökecek gamzelerimiz
sıyrılıp suskunluğundan geçmişin
ve elim solumda hala
dilim duada...
bilesin ki
aşkın, “aşk olası” inadına
gebeyim mavi yarınlara
gebeyim umuda!
5.0
100% (9)