10
Yorum
12
Beğeni
4,9
Puan
3403
Okunma


tapınacak sevdalardı özlemin kısa ömürler biçtiğin
acılarda boğulası terkedişlerdi
mazoşist ruhunun en deli ütopyası
akıttıracak kadar kanını devasa nehirlere
büyüktü isyanın hayata
ve yazmak...
yazmaktı evrenin en acılı şiirini gitmeden
en büyük ihanetini sevdanın
en inanılmazını
sıyrılıp sıradanlıktan
alkışlanan bir yıldız olmaktı göklerde
tarancı’nın öldüğü yaştasın şimdi
inme vaktidir merdivenlerden
aynalardan boş bakışlar takılmakta garipliğine
boşa geçirdiğin yıllaradır öfkesi
sıkılmaktan morarmış yumrukların
çenendeki zangırtılar
ürkütüyor katmanlarında fay hatlarını
geri dönülmez yolların işmarı sinsi hınzırca
korkuyorsun ilk kez varlığından
yorgunsun...
suçlu arıyorsun sararmış yapraklarında listenin
altın değerinde olan vaktiyle
çoğu çoktan unutmuş adını bile
ve kendi adlarını yakıştırdığın
son umudun son çırpınışındır
son duan
ve dilinde gecikmiş korkunç bir yankı
keşke!
ters düz edip zamanı
sevmeye
dürüstlüğe
mutluluğa şimdi
anlamsız eyvahların
ve sıradanlığa
buldun!
kafesinin solunda zayıf bir kıpırtı ağrılı
bas tetiğe suçlu benim yetemedim diyor
fersiz
mahçup
pişman
ve perde!
şizofren aşıklar mezarlığında bir tören vaktidir
gönülsüz bir uğultu bozuyor sessizliği
iyi bilirdik şairi...
5.0
94% (15)
4.0
6% (1)