4
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
2115
Okunma
bu bir aşk öyküsüdür
sonu acıyla biten
bu bir sevdadır
yüzyıla damgasını vuran
bir varmış bir daha varmış
ne prens ne prensesmiş hiç biri
düpedüz içimizden biri her biri
ama biri oyuncuların piri
elleriyle boğan yeşeren sevdayı
o biri ki bir sevdanın katili
dünya dönüyor güneş doğuyordu gene her sabah
ve ay mesaideydi her gece hala
kaytaran yıldızlara inat
gök hala maviyi seviyordu gece karayı
ve o biri kızıla boyadı kurşunlayıp sevdayı
başarısızlıktı en büyük başarısı
ve başarmaktı tutuklu kaldığı ütopyası
yazacaktı mutlaka asrın şiirini
bu uğurda kaybetse de tüm erdemlerini
aşıktı acıya acıtırcasına mutluluğu
hırsına köle ruhunu kanatırcasına
düşler yazar oynardı bitimsiz
miadı uhdesindeydi kurbanların sorgusuz
atlardı her oyunda beyaz yeleli ata
kelini saklasın diye başında melon şapka
bin takla atardı
düşmesin diye şapkası
sevdaya dönüşünce yalanlar senaryosu
saklanacaktı duvar diplerine
varsın yağsındı yüzüne yağmurlar
dişleri arasından aldanmış prenseslerin
işleyince kanına aymazlık beşerin
çatlardı ar damarı alnında
gemiyi kurtaran kaptandı nasılsa
bir yokmuş bir daha yokmuş
sahte prens sırtında gene yorgun atının
kısık gözlerle bakıyor uzaklara
azalmış mı mesafe
sahte prenseslere yol almakta artık umutlar
ve tarih yazacaktı bitimsiz gene en yapay aşkları
limanlar azalmıştı sığınılacak
bir neymiş bir daha neymiş
kapatırken füguranlar perdeleri
kendi sehpasını tekmeleyecekti bu kez ayakları
çekecekti ipini elleri
bu öykü sahte bir prensin intihar anatomisi
tek tanık olacaktı
yere düşen melon şapkası!
5.0
100% (6)