2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1042
Okunma
Yüz birinci şiirim üstadım bu seferde
İsterdim ki önüne Pembe bir gül koyayım
Lakin sende bilirsin yalan olmaz neferde
O zaman izin ver de şu kralı soyayım
Yaşam uykusal yalan ihtişam gözde perde
Bilmeyen beşer yaşar bilen bunu boş görür
Aklında ahret olan sürdüğü bu seferde
Bir ömür oruç tutsa açlığını hoş görür
Veysel gibi nicesi parmağıyla ararken
Gönlünün gözleriyle kul olur ahengine
Kimisi de aynada saçlarını tararken
Ağlayıp sitem eder gözlerinin rengine
Sağlam ayaklı düşer ayakkabı derdine
Ayağının varlığı umurunda olmadan
Oysaki kader bakmaz sağlığına merdine
Ancak çoğu anlamaz uzvu eksik kalmadan
Beşerliğin fıtratı kazdır komşu tavuğu
Elde olan değersiz olmayansa kırattır
Riyakârlar giyerken hoca diye kavuğu
Doğrucu hem çıraktır, hem koşamaz kır attır
Kimi lafla hoş eder, hoş tutar seni dille
Aslında kalben sevmez yalancıdır alkışı
Kıyaslarken kimisi kargayı da bülbülle
Sözleri bahar olsa usunda gizler kışı
Mutluluk veriyorsa, yalan, yalan olmaz der
Sığınır kendisince uydurduğu masala
Tenekeyi parlatıp, Elmas-ı çamur eder
Nice sahte peygamber uymuyor mu emsale?
İstesem ki bu kalem bilsen neleri süsler
Lakin doğru görünüp eğrice gezemem ben
Tek bildiğim şey benim, "doğru" imanı besler
Lacivert düşünerek beyazdır yazamam ben
İHSAN TURHAN
5.0
100% (2)