32
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1859
Okunma
nedensiz susuşların sürerken !
zaman eylül yine / bilmem kaçıncısı…
çare olur mu saysam ?
yoksa daha çok mu katlanır sızısı ?
deniz ve rüzgâr, sarmaş dolaş karışırken birbirine
dallardaki sarı hüzün değiyor yüzüme
deli delişmen dalgaların kıyıya vurma telâşında
kaçışan kum taneleri gibiyim /kaçamıyorum
desturu olmayan hasretle, tıka basa doluyor ruhum
maviyi içemiyorum sensiz, bu yerde
bir hüzün fırtınasıyla, yeniden külleri eşeliyor rüzgâr
çaputlarım savrulup düşüyor, dilek ağacımdan
çocuktu yüreğim, seni tanıdığımda
büyüdü / büyüttün acılarınla
korkma, baş aramayacağım omzuma senden !
kendi kendime yeterim ben
sen gelme / sen de
ben hep burada, hüzüngâhımda olacağım her eylül
resmedip, fersiz gözlerime gülüşlerini
ekleyerek günahlarıma, bir yenisini /daha
seyrine dalarak, aydınlanacağım
zikrinin kekremsi tadı, dolduracak her yanımı
saran melânkolinde, ölüp ölüp, yeniden dirileceğim
iflâh olmaz acılarıma sarınıp
kör bakışlarını, dilsiz dillerini görmezden gelip
kuytudaki, sessizlik sokağıma döneceğim sonra
bitip, tükenene dek, sürecek bu kısır döngü hep !...
Hâdiye Kaptan
c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
5.0
100% (16)