7
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2061
Okunma

yokuşu yuvarladı üstüne
kapattı kulakları perdesini
gözleri iyi duyuyordu gözlerini
aşk dolambacı severdi
dolandı
şakıyan yüreği peltekleşti
topladı pelte pelte dökülen harfleri
-gelmese de işine -
yokuştu yuvarlanan üstüne
yaralarını uzun uzun kinle cilaladı
bir iki gözyaşı çekiştirdi
yüzünü
içinde kopan dalların sesiyle
irkildi
köklerinde dayanılmaz ipince
bir sızı
zoraki taşıdı kendini
kedinin patilerinde adımladı
yaşamı
geçmişin hangi demini
yoğuruyordu avuçlarında şimdi
-günler mi geçiyordu
yoksa
o mu geçiyordu günlerden-
bir de sevdiği vardı kehribar saçlı
bal akardı gözlerinden
kanıksadığı
nergis biten teni
‘‘yarım limon gibi memeleri’’
ama kaçtı
sevdiği dağa kaçtı
‘‘dağ nerde
yandı bitti kül oldu’’
şimdi
oltanın ucunda salınandı denize...
gönül gençyılmaz
5.0
100% (5)