__________doyulmuyor efsun
__________ayrılık vakti geldi
__________ciğerlerime kadar dolduruyorum nefesini
__________şimdi gidiyor musun?


bütün çektiğimiz bir rüyanın zinciri
dolandık boynumuza
bütün çektiğimiz bereketli bir sevgi


aydım, gecenin en delisi,yıldızların en parlaksı düşlerinde
başkasını seversin,sarar bir meltem diye,
künyene bir ışık kondurur,bir damla da yaş / peşi sıra gelsin..
ben dolunay olmaktansa,tek yıldız olmalıydım gözlerinde


doymazlığım oturmuş dizlerinin dibine
gitmek bir denizin,yatmak en dibinde
bir usturaya tutmak,yaşanan dehlizlerin kökünü
bir de ayrılığı söküp atmak,tutmak ayışığını..

şimdi konuğum olmalısın efsun
bir bardak çayımı yudumlamalısın,şekersiz
anlayacaksın/ belki de duyacaksın o vakit
göreceksin kimbilir,arkanı dönünce beni
ne ayrılık,ne gitmelerini
unutacaksın belki /
uzatacağız geceyi..

uyurken dudağının büzülmüş halini seyredeceğim / uzunca bir vakit
mor giysilerinden gözlerine süzüleceğim /
sana bağlanmanın sırrını körpecik ellerinde bulacağım belki
parmak uçlarını düşüneceğim efsun
kubbelerden yankılanan sesle,gülümseyeceğim..

şairler dolaşacak etrafında
ıtırlı,kan kırmızı uykularında
begonyaları büyüteceksin koynunda
ruhunun soyunma vaktini erteleyeceksin belki
kuzey rüzgarları vurduğunda..

sen miydin saçlarında bir yasemen,
yalnızlığında/ yakanda biriktirdiğin bir buketlik evren
yüreğimi bir ceset gibi,pervasızlığına iten
sen miydin o gül kokulu,köşecikte bekleyen,saçları örgülü masum kız
ahh efsun,
şüphen mi vardı deli sevgimden?
yok ettin ya işte onu,yıktın geçtin
şimdi senin âlem
benim dünyaya küsen..









(...sen hâlâ haline suskun,
...ben hâlâ sana meftûn..)