5
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
4283
Okunma

kutlarım
konfeti yağmuruna tutuldu AşKın!
şimdi devrimci bir ayrılığa çalsın,
gecenin en devrilesi kadehlerini koysun önümüze
Madam Despina
çav bella çav bella çav çav çav...
huzur-u mahşerdeyim , çiğnenmeye ramak kala sayıklıyorum ismini
bilmem ki öteki yüzünü,
üryan geldim sensizliğe üryan giderim
zuhur eyleyip,tüm kadınların kokusunu yüreğine çekişini tanırım
kandillerin yanan ışığında,kırmızı bir otel kapısında,
bir infilak hali yapışır gövdeme,
gizliliğimden utanırım
bir Ankara sonbaharını örterim üzerime,soğuktandır yalnızlığım
sıcaklığın koşup sarılsa,bir el ateş eder gözlerin
ebruli karlar yağar avuçlarıma
çat kapı,ürkek bir sesle yanaşır yanıma hüzün
zemheri ayrılığımıza alışkındır Ankara
ay ışığında aymaz bir aşkı tanır nihavent şarkılarla
dört mevsim bir intihar sabahı düzenliyorum anılarına
kurutuyorum el değmemiş masumluğu,masamın en güzel yanına
bir adam eli tutuyorum,yabancılaşmış tenimin en saf tarafında
sıska bacaklarımdan anlıyorum korktuğumu,
şuursuzlaşıyor yutkunmalarım
melankolik sevişmelere yatırıyorum sahipsiz cemâlini,
tövbelerimden henüz vazgeçmemişken
bir kehribar kokusu tüttürüyorum ardından,
yağmalıyorum dört mevsim de bir unuttuğun devirlik aşkı
5.0
100% (5)