“Eylül.. ekim…
başka aylara inat,
Nihaventti sensizliğim..”

Üç harflikti “sen”li öykülerim
Zamansızlığın cümleleri dardı
Satır aralarında bir apse huzursuzluğuyken gelmeyişin
Tulûat beklemelerim suskunluğun izindeydi
Ensemde ölümü hissetmek gibi..

Sarılınca yalnızlığıma,
Anladım dudak okuyuşunu
Kelimelerin lâl , gözlerinin sazende dokunuşunu..

Aynıydık oysa mutluluğun dört duvar arasında
Sen; bir elinde üzüm kokusu
Birçok çiçek adlarından muhtelif
Ben;
Yüreğimde başlardı yanmaya kristaller
Önce ilkbahar,
sonra gözlerinde eğilen garip bir sonbahar

her mevsim öpüyordum yağmura yakalanan düşleri..

beklemek,bir anlık nefes alıp verişim gibi
tutsam nefesimi,öleceğimden değil
sen kalırsın orada,
oynayamaz o en sevdiğim martılar
anla sevdiğim
mavi deniz kadar sebebim,
annem gibi bekleyenimsin

aynı aylardan geçiyorsak eğer seninle
ben bir eylül,
sen beklediğim ekim..