36
Yorum
0
Beğeni
4,4
Puan
1824
Okunma
Annemin ölümüyle hayata küsen kardeşim Erol’a yazmış idim
bütün acısı olanlara gitsin
sarsa da biran güz, acı ve keder !
ateşe üşüşen pervâneler;
ateş söndüğünde, yok olup giderler
gelip geçici sert poyraza,
üstüne çöken bu karabasana
aldırma, koş dolu dizgin umuda...
hüzünler;
bir zırh gibi kuşanıp, sarmasın seni !
şimdi, çorak toprak olsa da yerin,
elinden tutup, söküp kaldırıp
senin de bulunur,
bereketli topraklara götürenin
ışıklı, aydınlık imgeler ile
kır korkunun ellerini, tuzla buz et
yaşam sevin, en gerçek haritan,
anılar, en gerçek izindir
sana tutunup, senle yaşayan...
yeniden sür izini, tay gençliğinin:
her düşüşünün, ayağa kalkışında
iç yangınlarının külünü
savur, fırlat gücün yettiğince uzağa...
yeni mevsimler, zaman sarkacında,
olsun neşeli sarmaşığın...
(....yaşam durdu zannettiğimiz anda, göremeyiz devam ediyordur aslında; ateş küllenince görürüz yaşam devam eder dünya döner hep, her ne olursa...)
Hâdiye Kaptan
c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
5.0
85% (11)
1.0
15% (2)