ŞİİRLERLE İLLERİMİZ.......34

AŞIK LÜZUMSUZUN SÖZÜYLE VE GÖZÜYLE İŞTE İSTANBUL


------------O ŞEHR-İ İSTANBUL Kİ------------------

O ŞEHR-İ İSTANBUL Kİ KENT İÇİNDE BİNBİR KENT
OSMANLIYA OLMUŞTUN ASIRLARCA SEN BAŞKENT
DÜNYALARA BEDELSİN NERDE EŞİN MENENDİN
BÜYÜLERSİN İNSANI HER YOLCUYA BİR DERBENT
AŞIK LÜZUMSUZ

Bu gün Rüya kenti İstanbul’dayız.
İstanbul’da,oturan,İstanbul’da yaşayan ve kısacası
İstanbul’ lu’yum diyen herkese sevgilerimi,saygılarımı,selamlarımı
Gönderiyorum.LÜZUMSUZ gözüyle…..İşte İstanbul

---------------34----------------
-//////- İ S T A N B U L- /////-

Kadıköy,Fikirtepe,dudu’lu
İlk yerleşimler de, bur da kurulu
Ümraniye,Davut Paşa,ambarlı
Tarihin izini buldun İstanbul

Çataltepe,Pendik,Kilyos da eski
Biter mi insanın İstanbul aşkı
Şahittir hepsine sarayı,köşkü
Her iki kıtada durdun İstanbul

Megaralılar geldi Kadıköyde durdu
Halkedon adıyla bir şehir kurdu
Halk da “Körler Ülkesi”de diyordu
Böylece yerleşim gördün İstanbul

Böyle geçen yirmi yılın sonunda
Aynı Megaralılar Saray burnunda
“Bizantion”şehri kurulduğunda
Uygarlığa mührün koydun İstanbul

İki küçük şehir büyüdü gitti
Bithynialılar geldi ve işgal etti
Ardından şehirler Romaya geçti
Romalılarda karar kıldın İstanbul

Gotlar da gelip bir süre kaldı
Romalılar şehri geriye aldı
O güçlü Romanın baş kenti oldu
Tarih de yerini aldın İstanbul

Roma dağılınca Bizans’a geçti
Bizans ta burayı başkenti seçti
İstanbul’un ünü arşa ulaştı
Makus talihini kırdın İstanbul

Costantinius İmparator oldu
Şehrin adını Costantinapolis koydu
Fatih’le birlik de İstanbul oldu
Türk yurdu oldun da güldün İstanbul

Kimler kuşattı, bak,seni kimler
Önce Avarlar ve Sasaniler
Bulgarlar,Araplar,sonunda Türkler
Osmanlıya nasip oldun İstanbul

Bir çağı kapatıp bir çağı açtın
Sultan Mehmet’i,,sen Fatih yaptın
Türklüğe çok büyük şanlar yaşattın
Böylece bu güne geldin İstanbul

Topkapı,Ayasofya birinci tepe
Çemberlitaş ise ikinci tepe
Beyazıt Camii üçüncü tepe
Tepeler üstüne kurdun İstanbul

Fatih dördüncü,Selimiye beşinci
Mihrimah Sultan ise altıncı
Koca Mustafa Paşa yedinci
Tam yedi tepeye kondun İstanbul

Eski,büyük,Mangan saray dününde
İbrahim Paşa,Top kapı,Eminönünde
Davut Paşa ise Güngöreninde
Böyle saraylarla doldun İstanbul

Beyhan Sultan,Çırağan,çifte
Dolmabahçe,Yıldız,Neşetabat’ta
Hepsi birer saray ve Beşiktaşta
Saraydan nasibin aldın İstanbul

Beylerbeyi,Adile,kavak sarayı
Üsküdar da hepsi görün sarayı
Maltepe de şu Berias sarayı
Sultanlara durak oldun İstanbul

Çelebi,Ayaz,Ayazma,Fethiye
Beylerbeyi,Dolmabahçe,Nusretiye
Valide,Yıldız,Molla Çelebi,Selimiye
Sen bu camileri gördün İstanbul

Ayasofya,Beyazıt,Fatih ve Ali Paşa
Laleli,Sultan Ahmet,Sinan Paşa
Selim,Süleymaniye,Zal Mehmet Paşa
Bir çok külliyeler kurdun İstanbul

Hırka-ı Şeriftir ziyaret yeri
EYÜP Sultan gibi var gönül eri
Hem de Yuşa gibi Peygamberleri
Bağrında yaşattın sardın İstanbul

Altın boynuz,Haliç neydi bir zaman
Sevdalılar parkı oldun Emirgan
Geçmişi yad eder hamamlarla,han
Sen nadide çiçek Gül dün İstanbul

Nedimi damdan indirensin sen
Kaplumbağaya mumlar bindirensin sen
Lale’ler içinde döndürensin sen
Sen ne sefalar sürdün İstanbul

Galata köprüsü ve de kulesi
Bizans surlarıyla şu kız kalesi
Anadolu,Rumeli Hisar-kalesi
Tarihi bizlere serdin İstanbul

Haliç,Kanlıcası,Altınboynuzu
Adası,modası,bayırı düzü
Her mevsim başkadır,baharı,yazı
Sen açan gülleri derdin İstanbul

Galata köprüsü asma köprüler
Boğazda yalılar,hanaylar,köşkler
Üsküdar yolunda katibi bekler
Aşıklara değer verdin İstanbul

“Kadifeden kesesi”hoş sada sesi
“Ada sahilinde”gelir neşesi
“Yangın olur”tulumbacı köşesi
Sen ne hayaller kurdun İstanbul

Lüzumsuz İstanbul sevdası başka
Doyum olur mu hiç saraya,köşke
Davet eder seni bitmeyen aşka
Yaşadın,yaşattın,gördün İstanbul

Aşık Lüzumsuz
Sadık Dağdeviren
Şiir-Şiir İllerimiz


-)(-)(-)(-İSTANBUL KOKULU GÖZLERİN-)(-)(-)(-

Ey yitik zamanların
Sevda çiçeği
Ey kalbimde volkanlar yaratarak
Dışına vuran sevda
Kadıköy,Fikirtepe,Dudulu’da
Ümraniye,Davutpaşa,Ambarlı’da rastladım izine
Çataltepe,Pendik ve
Kilyos da devam ettim ardından
Bir ayağın Anadolu’da
Diğeri de Avrupa yakasında
Boğazın gerdanlığı Hisarlar gibi

Ne Üsküdar unutturur sevdanı
Ne de beyoğlunun yaldızlı ışıkları
Ben,Emirgan’da yudumlarken çayımı
Haliçde bir balıkçı teknesinde sen varsın
Boğazın sularına vururken gözlerinin mavisi
Kız kulesi göz kırpıyor uzaktan
Yedi tepe,yedi yaradır bende

İlk yara ilk tepe topkapı’dayım
Çemberlitaş’da seni aradım
Beyazıt Cami’nin şadırvanında
Fatih Camiine el sallıyordum
Beşinci tepede Selimiye var
Mihrimah sultan ayrı bir diyar
Koca Mustafa Paşa son tepedeyim
Yedi tepe,yedi yara bendeki
Her yerde sen varsın,sen kokuyorsun

Beşiktaş’ta
Beyhan Sultan sarayı’nın merdiveninde
Heybetli duruşun bitirir beni
Eski yokuşlardan indim denize
Galata köprüsü eski tanıdık
Bakıp da halime güler gibiydi
Galata kulesinden baksam çevreye
Seni görürmüyüm rıhtımda,koyda
Seni arıyorum ey mavi gözlüm
Nedim’i del’eden Lalezarlarda

Neylersin
Usum’a yerleşmişsin bir kez
Bir sen
Evet……
Bir sen kalmışsın aklımda
Bir de İstanbul kokulu gözlerin

Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz

-)(-)(-)(-ESKİ ÇAMLICA’NIN TEPELERİNDE-)(-)(-)(

Bir rüyaydı sanki geçen yıllarım
Eski Çamlıca’nın tepelerinde
Tarihin tanığı,o nekropoller
Sevdama da şahitlik ederler mi ki
Televizyon kulesi sorsan anlatır
Bir yürek çarpardı sevdiği için
O sıcak İstanbul gecelerinde
Patika yollardan koşarken canım
Çocuksu duygular sarardı bizi
Yorgunluktan bitap çökünce yere
Ağustos böceği sesi gelirdi
Eşlik ederdi şakıyan kuşlar
Uzanırdık öylece çimler üstüne

Dün akşam dolaştım ben Çamlıca’da
Her yerde sen vardın sen kokuyordun
Ilık sam rüzgarı vurur yüzüme
Derin bir iç çektim,
Bakarak düne
Hani bir ulu çam ağacına,
Adımızı kazımıştık birlikte
Yosun kaplamış okunmuyordu
Temizledim bir, bir ellerim ile
Görünce adını duygulandım ben
Tutamadım kendimi ağladım canım
Yoldan geçenler görmesin diye
Issız bölgelere doğru kaçtım ben

Salacağa inip banka oturdum
Martılar hep bir ağızdan selam verdiler
İçlerinden en yaşlı olanı
Tanıyordu sanki çevremde dolanıp durdu
Nerde o diye hep seni sordu
Çevirdim başımı denize doğru
Ah Üsküdar dedim,Ah sen Üsküdar
..ve de Üsküdar’a bir şiir yazdım

Tarihin değerli eserle dolu
Nadide çiçeksin,gülsün Üsküdar
İçinden geçerdi İstanbul yolu
Nadide çiçeksin,gülsün Üsküdar

Bizans’ı almaktı onun niyazı
Konakladı sende o Baddal Gazi
Daha neler çıkar yapsalar kazı
Nadide çiçeksin,gülsün Üsküdar

Daha kimler geldi sende kaldılar
Fransız Luiler,Alman Konradlar
Haçlıyız dediler yağmaladılar
Nadide çiçeksin gülsün Üsküdar

Salacakta iskeleye bak hele
Tersane bağrını açmıştır yele
Şu kız kulesi’de gelse bir dile
Nadide çiçeksin,gülsün Üsküdar

Ah Fatih mescidi,bedestenlerin
Sultan sarayların ve de köşklerin
Dillerdedir o yaşanan aşkların
Nadide çiçeksin,gülsün Üsküdar

İlim,irfan için Medrese sende
Araba vapuru,matbaa sende
Kutsal yolculuğa başlangıç sende
Nadide çiçeksin,gülsün Üsküdar

Hanı hamamları bir çok yapısı
Ticaret merkezi ekmek kapısı
Lüzumsuz mirastır bize hepisi
Nadide çiçeksin,gülsün Üsküdar

….Evet,
Senli günlerimde,
Nadide çeçekti,Gül’dü Üsküdar
Setresi Uzun Katip,
Nigarlar
Nedimler
Kimler geldi,geçti senden
Ne aşklar yaşandı mevsimler boyu
Tek başıma dolaşıyorum
Şimdi ben,
…Evet şimdi ben
ESKİ ÇAMLICA’NIN TEPELERİNDE

Sadık Dağdeviren
(Aşık Lüzumsuz)