1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
770
Okunma
sonra oturdum ağladım
bir çiçeği bir çiçeğe küstürerek
ama zaten ağlamıştım
bir bıçağı bir bıçağa çizdirerek
ve delerek karnını gecenin
içinden ebemkuşağı çığlıklar seçerek
bakmayın siz bana
ben zaten hep ağlardım...
sonra yalnız kaldım
dizimi göğsüme çekerek
ve göğsümü böğürtlen ekşisinde çiğneyerek
ama zaten yalnızdım
dişimi pervasız ısırmış bir dil
gözümü kanatıp gayzerler saçan bir kirpik taşırdım
masallarım vardı ufacık,
efsanelerim vardı mor bilekli
ve tendürdüyot kavrulmalar kucağımda
adımı adımın üstüne kazırdım
bu yüzden acırdı ağaçlar bana
bakmayın siz bana
ki ben hep yalnızdım.
sonra pişman oldum
tesellilerime en cakalı küfürleri öğretip
vaatlerimi bir beşiğin tellerine bağladım
giydim umulmaz duyursamaları ciğerime
ki zaten pişmandım
bir dölyatağı bağışlasam kör kuyuma
bir acımtrak tren geçse avucundan tepelerin
uyanır mıydı dımdızlak baykuşlar
hayırdır inşallah kıvamında
istisnasız kötürüm hücrelerimle birlikte?
külden bir gül düştü ellerime
gül körkütük titrek kanatlı
bakışı ötüşünü acıttı
ellerim şaşırdı gözlerime
ki körlük sadece gözlere yasaktır
bakmayın siz bana
ki ben hep pişmandım...
bir cıgara yak israfil!
dudakların surdan başka bir şey tatsın
sonra ötelim ciğerlerine uzayın
öteye, öteye,ta dalağına dağdağanın
bizi puhular kıskansın.
sonrasını getirme bu öykünün
bu bekleyiş
unutuşla paslansın...
5.0
100% (1)