* * *
Sakin akşamlarda masa başında
Bazen meyhanede şişe başında
Onun sokağında köşe başında
Oturup sabahı bulmaktır dedim

Dalganın sahile vurması gibi
Saatin zamanın durması gibi
Kurşunun hedefe varması gibi
Küçücük bir kalbe dolmaktır dedim

Mecnun, Leyla gibi olsada sonun
Ferhat, Şirin gibi bitsede yolun
Kerem, Aslı gibi boş kalsa kolun
Yine bu uğurda ölmektir dedim

* * *
Sevginin izahı sonsuz... Anlatmak zor, çok çeşitli dille anlatılabilir, yaşayarak anlatmak her şeyde olduğu gibi sevgide de kuraldır. Hissetmek gerek o duyguyu derinlerde bir yerde, hücrelerde kaynamalı sevginin şarabı, kaldıkça yıllanmalı, yıllandıkça tatlanmalı, eskidikçe değer bulmalı. Yürek sevgi şarabının mahzeni, orada nice açılmamış şarap şişeleri var, içleri sevgi bağının üzümlerinin öz suyuyla dolu. Zamanı geldiğinde tek tek açılır tadına bakılır, kimileri çok tadındadır ve zamanı gelmiştir, şişe tam vaktinde açılmıştır sevgi yudum yudum içilir, şişedeki sevginin bitmesinden korkulur, aynı tadı hangi şişede bulurum diye açılır sırayla şişeler gönül mahzeninden.... Bulunur mu aynı tat bilinmez... Yüreğinize sağlık Zeki Bey, sevgiyi yazan kalem hep güzel yazar, önemli olan kalemin içine doldurulan sevgi mürekkebini hiç tüketmemek. Gönülden kutlarım, çok güzeldi. Kaleminizden sevgi mürekkebiniz hiç eksilmesin dilerim

Şiir ve dostluk adına sevgiler, saygılarımla

* * *