16
Yorum
0
Beğeni
4,6
Puan
2339
Okunma

Ellerin ne güzel.
Her güneş doğduğunda
Usulca aralardı perdelerimi.
İç geçirirdi güneş zifiri geceden kalanlara,
Pervazsızca yanaşırdı aşk
Yıldızlar sönerdi
Dudakların da titreyen gün ışığında.
Avuçlarında ışıl ışıl buseler
Gözlerini kapardı yastığımda.
Tek isteğim seni anlatabilmek
Işıkları kapatılmış odalarda.
Toprağı öpmek
Sadık bir tohum gibi,
Filizlenmek dudaklarının arasından.
Yağmurlar dikiyorum şimdi
Hayata parmakuçlarımla,
Üryan sözler sırlarıma yaslanıyor.
Sevda kırbaç gibi iniyor yüreğime
Gizlerle bilenerek.
Umut ise,
Sanki bir mayın tarlası.
Şifresini çöz bulutların,
Yağan yağmurların ardından bir şarkı söyle..
Tüm şehir yağacak şimdi.
Hani olur ya, belki gökkuşağı doğar gözlerinden.
Hani olur ya, belki bir kuş uçar gökyüzü kapanmadan…
Şimdi şiirinle bak bana
Usulca mısralarına yerleştir.
Oku uykumun en derin yerinde
Düşlerimi tut silinmesin.
Sen ninni bilirmisin,
Benzer mi anneminkilere.
Zaman yok, susma
Çabucak söyle bana.
Kim anlatabilir ay yüzlü gecelerde
Kanat çırpan gümüş renkli kuşları.
Korkuyorum,
Ya incitirse yıldızlar koyu renkli hüzünlerimi.
Sevdamı ürpertirse göçebe bir kuş sürüsü.
Birdenmi başladı bu yağmur
Deli sevdama bakan gözlerinde.
Hadi saçlarıma dolanan gökkuşağını çöz.
Özgürleştir beni
İsyanlarımın sedef kaplı bıçak uçlarında
Her dokunuşu sensizliğin sancısı say.
Göğsüme batan sevdanın izleridir bunlar.
Neden susmuyor içimdeki kelimeler
Hasreti sığdıramıyorum hiçbir yere
Buğulu bir güneş gibi ellerimde tutuşuyor yokluğun,
Yanıyor, yanıyor.....
İşte seni sevmek böyle birşey…..
Zeynep Nilgün Gökçeöz
5.0
90% (9)
1.0
10% (1)