6
Yorum
0
Beğeni
4,8
Puan
1542
Okunma

Yaralı iki yüreğin,
Azap yemiş ruhlarının,
Hazan kuytularında işlediği bir zinanın peydahladığı,
İsimsiz birçocuktu ayrılık.
Peydahlanmıştı bir kere.
Doğmuştu işte.
Henüz yeni doğmuştu ki;
Yüzünde bir günahın kirleri,
Ellerinde azabın bileylenmiş hançeri.
Böyle hayat çekilmez,
Hem analık babalıkta edilmezdi ki.
Huysuzdu,
Nursuzdu.
Doğan ağlardı hep,
Buysa ağlatıyordu.
Doğumlar hep sevinç kundaklardı oysa.
Sevgi belerlerdi.
Ama,
Kan ağlıyordu yürekler..
Büyüyecek ti.
Büyüdükçe kirlenecek kirletecek ti.
Hayat çekilmeyecek ti.
Bir günahın meyvesiydi koparılmalıydı dalından.
Zehirli özüyle yetişmeden.
Ve doğmasın diye başkaları,
Sökülmeliydi kökünden.
Henüz savunmasızdı ayrılık.
Kolaydı harcanması.
Çekip vuslatı kınından,
Tez vurulmalıydı başı.
Büyüse ne olacaktı ki,
Yaşasa ne olacak.
Biliniyordu ki ne onacak ne onduracak.
Bir arsız gece vakti doğduğu saatte,
Yıldızların gözlerini bağlayıp,ayı bir kenara kaçırıp,
Yargısız,
Hiçbir tanıksız,varılmalıydı katline.
Ve
Elleri kaldırıp semaya
Af dileyip Mevla ya,
Arınmalıydı.
Yalvarmalı,ağlanmalıydı.
Gün doğarken bir çocuk peydahlamalı,
Adını da vuslat koymalı.
5.0
80% (4)
4.0
20% (1)